Zemheride yağmur yağmadan zehir yağması iyi.
İngilizce: It’s good that poison rains before it rains in Zemheride.
İngilizce: It’s good that poison rains before it rains in Zemheride.
Zemheride kar, yağmur yağarsa çiftçilerin o mevsimdeki tarla işlerini yapmalarına, tarlayı sürmelerine engel olur. Bu yüzden o yıl iyi ürün […]
Zemheride kar, yağmur yağarsa çiftçilerin o mevsimdeki tarla işlerini yapmalarına, tarlayı sürmelerine engel olur. Bu yüzden o yıl iyi ürün […]
İngilizce: Anyone who sees zelzel will settle for a fire.
Kaçan balık büyük olur. İngilizce: The weak sheep has a big tail.
İngilizce: The zat Memduh does not need an adjective.
İngilizce: Harm is the brother of benefit.
İngilizce: You get a fox out of nowhere you don’t think.
İngilizce: Zan is the lie of memory.
Yaşadığın zamanın koşulları ve çevrendekilerin gidişi senin tutumuna uygun değilse, sen onlara uymalısın. İngilizce: If time doesn’t suit you, you […]
Zalim, zulmüyle kalmaz. Zalimin zulmü karşılıksız kalmaz. İngilizce: If the oppressor has tyranny, the oppressed have God.
İngilizce: A merciful waterhead is preferable to the cruel woman.
Sıkıntı çekilmeden, uğraşılmadan, istenilen güzel sonuç elde edilemez. Sıkıntı çekmeden, güçlüklere göğsü germeden, yorulup emek vermeden, uğraşıp didişmeden, kimi masraflara […]
Hangi iş olursa olsun, olumlu sonuç açısından mutlaka yeterli bir emeği, özenli bir çalışmayı gerekli kılar. Sözgelimi bir çiftçinin bol […]
Bir yere yeni gelen kimse, çevredekilere pek yanaşmaz. Zaten onlar da kendisini hemen aralarına almazlar. Bir yere, çevreye ya da […]
Zaman para gibi değerlidir. İş yaratılmadan geçirilen her saat, bir daha ele geçmemek üzere yitirilen bir hazinedir. Para kazanmanın, daha […]
Üç kez elli gün, kasım ayının 8’inde başlar, 150 gün sonra (yani nisan ayının 6. günü “artık yıllarda 5. günü”) […]
Ucuz alınan mal genellikle kötü, dayanıksız ve çürük maldır. Kolay yıpranır, eskir ve çabuk atılır. İster istemez yerine yenisinin alınması […]
Kişi, gücünü kullanarak istediği şeyi elde edebilir. Ama bunu yapmayıp çevreyi eyleme geçme korkusu içinde bırakırsa daha çok şeyler ele […]
Küçük şeyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük şeyler elde edilemez. İngilizce: Hawks and camels don’t hunt.