Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud.
“Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud” atasözü, bir kişinin ihtiyaç duyduğu şeyi elde edemediğinde, elinden geleni yapmasının bir anlamı olmadığını ifade eder. […]
“Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud” atasözü, bir kişinin ihtiyaç duyduğu şeyi elde edemediğinde, elinden geleni yapmasının bir anlamı olmadığını ifade eder. […]
“Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun” atasözü, maddi gücün ve servetin, insanların toplumdaki yerini ve onlara nasıl davrandığını […]
“Var evi, Kerem evi; yok evi, verem evi” atasözü, insanların maddi durumlarına göre yaşam koşullarının ve sağlıklarının farklılık gösterebileceğini anlatır. […]
Kişi yaşlanır, vücudu güçten düşer. Ama gönlü taze kalır; sevgisi taşkınlığını yitirmez. İngilizce: Body husband, heartless husband.
İngilizce: If you shoot it, it hurts, and if you feed it, it’s full.
Bir çatışmada üstünlük sağlamak için olanca gücünü kullanmak, övülecek bir şeydir. Yenilme tehlikesi belirince, telefat vermemek için uzaklaşmak da beğenilecek […]
Eylemde bulunan, buyruk kuludur. Asıl sorumluluğu onu eyleme geçiren yüklenmiştir. İngilizce: The one who hits or the one who says […]
Tanrı, geniş bir yaşama ya da yetenek kısmet etmemişse kulun elinden ne gelir? Her şey Yüce Allah`ın takdiri iledir. Kimine […]
Verirsen veresiye, batarsın karasuya. Veresiye bir şey verme. Çünkü alanların borçlarını ödememeleri yüzünden batabilirsin. İngilizce: The giving goods go to […]
“Verirsen veresiye, batarsın karasuya” atasözü, birine borç vermenin ya da veresiye işlem yapmanın, kişiyi zor durumda bırakabileceği uyarısını içerir. “Veresiye” […]
“Verirsen doyur, vurursan duyur” atasözü, bir kişi bir şey sunduğunda ya da bir yardımda bulunduğunda, bunun tam ve eksiksiz olmasının […]
“Verip pişman olmaktansa, vermeyip düşman olmak yeğdir” atasözü, cömertlik yapmanın ve birine yardım etmenin, bazen geri dönüşü olamayacak olumsuz sonuçlara […]
Veresiye alışveriş eden, iki kez sarsılır: Aldığı zaman, bir süre sonra para ödemenin, üzüntüsünü çeker. Ödeme zamanı gelince de karşılıksız […]
Yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimsenin iyiliklerine engel olmayı, kendisine kötülük yapmayı kimse istemez. İngilizce: No one cuts the giving […]