Atasozu.org

"atasözü ve anlamı" ile ilgili atasözü sonuçları

Uzaktan davulun sesi hoş gelir.

İngilizce: The sound of the drum from a distance is pleasant.

Uzak yerin salığını kervan getirir.

Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir. İngilizce: The caravan brings the far away place.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.

İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kişiyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda bulunmayınız. İngilizce: Don’t step on the sleeping snake’s tail.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basılmaz.

Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir. İngilizce: You don’t step on the […]

Uyku, uykunun mayasıdır.

Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. İnsanın uyudukça uyuyası gelir. İngilizce: Sleep is the yeast of […]

Uyku ölümün kardeşidir.

Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the brother […]

Uyku ölümün küçük kardeşidir.

Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the younger […]

Utanma pazar, mideyi bozar.

Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame on the market, it’s stomach-impaired.

Utanma pazar, dostluğu bozar.

Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame, the market, breaks friendship.

Utananın oğlu, kızı olmamış.

Üşenenin oğlu kızı olmamış. İngilizce: Shameless son, daughter.

Uşağı işe koş, sen de ardına düş.

Yakın tanıdıklar arasında yapılan alış verişte, taraflar birbirlerinden utanıp sıkılırlar ve gerçek niyetlerini ayıp olur düşüncesiyle söyleyip ortaya koyamazlar. Ancak […]

Ustayı konuşturan, malzemesidir!

Alet işler, el övünür! atasözü ile eş anlamlı. İngilizce: It’s the material that makes the master talk!

Ustanın çekici bin altın.

Birçok kimsenin uğraşıp yapamadığı bir işi, uzman, küçük bir dokunuşuyla yapıverir. Onun için uzmanın en küçük emeği (bir çekiç vuruşu) […]

Una dökülen yağın zararı yok.

Bir iş yapılırken ölçüyü aşan harcama, o işle ilgisi olmayan bir yakınımıza yarar sağlamışsa üzüntü yaratmaz. İngilizce: There’s no harm […]

Umut, fakirin ekmeğidir.

Problemli bir hayat içerisinde, zorluklar yaşayan kişi, bir gün zengin olacağını, zorlu hayattan kurtulacağını umut ederek kendini temenni eder. Bu […]

Umut, garibin ekmeğidir.

Yoksul kişi, yakında bolluğa, rahata kavuşma umudu içinde yaşar. İngilizce: Hope is the bread of the wicked.

Ummadığın taş baş yarar.

Elinden bir iş gelmez sandığımız kişi, kendisinden umulmayan önemli işler yapabilir. Küçük ve önemsiz görülen kişi ya da nesneler, çoğu […]

Ulular köprü olsa basıp geçme.

Büyüklere karşı her zaman saygılı ol. Onlar yüksek bir görevde bulunmasalar, dahası birçoklarınca çiğnenseler bile, sen saygını azaltma. Erdemli, büyük […]

Ulu sözü dinlemeyen, uluya kalır.

Büyük sözü dinlemeyen kimse, türlü türlü sıkıntılara düşer; sızlanır durur. Büyüklerin, erdemli kişilerin uzun tecrübelere dayanan sözlerine ve uyarılarına kulak […]

Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti.

Bir malın ucuz olması birtakım nedenlere dayanır: Ya modası geçmiştir, ya çürüktür, ya kaba ve kullanışsızdır, ya da bol bulunan […]