Uzaktan davulun sesi hoş gelir.
İngilizce: The sound of the drum from a distance is pleasant.
İngilizce: The sound of the drum from a distance is pleasant.
Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir. İngilizce: The caravan brings the far away place.
İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kişiyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda bulunmayınız. İngilizce: Don’t step on the sleeping snake’s tail.
Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir. İngilizce: You don’t step on the […]
Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. İnsanın uyudukça uyuyası gelir. İngilizce: Sleep is the yeast of […]
Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the brother […]
Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the younger […]
Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame on the market, it’s stomach-impaired.
Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame, the market, breaks friendship.
Üşenenin oğlu kızı olmamış. İngilizce: Shameless son, daughter.
Yakın tanıdıklar arasında yapılan alış verişte, taraflar birbirlerinden utanıp sıkılırlar ve gerçek niyetlerini ayıp olur düşüncesiyle söyleyip ortaya koyamazlar. Ancak […]
Alet işler, el övünür! atasözü ile eş anlamlı. İngilizce: It’s the material that makes the master talk!
Birçok kimsenin uğraşıp yapamadığı bir işi, uzman, küçük bir dokunuşuyla yapıverir. Onun için uzmanın en küçük emeği (bir çekiç vuruşu) […]
Bir iş yapılırken ölçüyü aşan harcama, o işle ilgisi olmayan bir yakınımıza yarar sağlamışsa üzüntü yaratmaz. İngilizce: There’s no harm […]
Problemli bir hayat içerisinde, zorluklar yaşayan kişi, bir gün zengin olacağını, zorlu hayattan kurtulacağını umut ederek kendini temenni eder. Bu […]
Yoksul kişi, yakında bolluğa, rahata kavuşma umudu içinde yaşar. İngilizce: Hope is the bread of the wicked.
Elinden bir iş gelmez sandığımız kişi, kendisinden umulmayan önemli işler yapabilir. Küçük ve önemsiz görülen kişi ya da nesneler, çoğu […]
Büyüklere karşı her zaman saygılı ol. Onlar yüksek bir görevde bulunmasalar, dahası birçoklarınca çiğnenseler bile, sen saygını azaltma. Erdemli, büyük […]
Büyük sözü dinlemeyen kimse, türlü türlü sıkıntılara düşer; sızlanır durur. Büyüklerin, erdemli kişilerin uzun tecrübelere dayanan sözlerine ve uyarılarına kulak […]
Bir malın ucuz olması birtakım nedenlere dayanır: Ya modası geçmiştir, ya çürüktür, ya kaba ve kullanışsızdır, ya da bol bulunan […]