Ucuz etin yahnisi yenmez.
Ucuza alınan, mal edilen şeylerde nitelik bulunmaz; ya çürük, ya kötü, ya da hilelidir. Bu sebeple, bu tür mallardan istenildiği […]
Ucuza alınan, mal edilen şeylerde nitelik bulunmaz; ya çürük, ya kötü, ya da hilelidir. Bu sebeple, bu tür mallardan istenildiği […]
Ucuz mal kötüdür. İstenildiği gibi yararlanmaya elverişli değildir. İngilizce: Cheap meat is unpleasant.
Ucuz mal kötüdür. İstenildiği gibi yararlanmaya elverişli değildir. İngilizce: Cheap meat stew is unpleasant.
Ucuz mal kötüdür. İstenildiği gibi yararlanmaya elverişli değildir. İngilizce: Cheap meat stew is insipid.
Ucuz mal, kötü maldır. Çabucak kullanılamaz duruma gelir; yenisini almak gerekir. Bundan dolayı daha pahalıya mal olur. İngilizce: Cheap buying, […]
Ucuz alınan mal genellikle kötü, dayanıksız ve çürük maldır. Kolay yıpranır, eskir ve çabuk atılır. İster istemez yerine yenisinin alınması […]
İngilizce: Look at the end, take your diaper, look at your mother, take your daughter.
Uzun yılların gözlemi göstermiştir ki şubat sonunda ve martın onunda hava çok fırtınalı ve soğuk olur. İngilizce: Fear the end […]
Kişinin kazandığı ün, her zaman hoşa giden bir durum sağlamaz. Kendisini sıkan, rahatsız eden durumlara da yol açar: Ünlü bir […]
Kimi önemli olaylar meydana gelmeden, bir gürültü kopmadan önce bazı belirtileri görülür. Meydana gelmemiş bir olayın yankısı olmaz. Bir tepki, […]
Değerli nesneye bir yönüyle benzeyen şey, onun yerini tutmaz. Örneğin nalça da maden para gibi şık şık diye ses çıkarır, […]
İngilizce: He sucks hay with the devil, takes the handle.
Kurnaz, düzenbaz kimse ile ortak olmayın. Karı kendisine mal eder; zararı size yükler. İngilizce: He takes the hay that plantes […]
Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi, hilenin kurbanı olur. Kötü, alçak, düzenbaz, kurnaz biri ile ortak bir işe […]
İngilizce: If it works for the devil, he’ll talk about the Koran.
Kötü arkadaş, kişiyi yoldan çıkarıp ölüme kadar sürükleyebilir. Ama ölümün eşiğinde onu kaderiyle baş başa bırakır. Kimi insanlar vardır ki, […]
Uykuda kendisini şeytan azdıran kişinin gusül yapması gerekir. Ama şeytan, işini bitirip kaybolduğundan gusül suyunu ısıtmak zahmeti o kişiye düşer. […]
Bir kişiye inananlar, onu olduğundan çok üstün görürler. Onda olağanüstü değerler bulunduğuna herkesi inandırmak isterler. İngilizce: The sheik doesn’t fly, […]
Yasa ne buyuruyorsa ona boyun eğilir. Şeriat, Kur`an`daki ayetlerden, Hz. Peygamber`in sözlerinden çıkarılan dinî temellere dayanan Müslümanlık kanunları, yani İslâm […]
İngilizce: The bewildered duck dives backwards.