Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Zenginin tavuğu iki sarılı yumurtlar.

Zenginin horozu bile yumurtlar. İngilizce: The rich man’s chicken lays two wrapped eggs.

Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.

Züğürtler, zenginlerin malları üzerine konuşur, dururlar. Bu konuşma, onların çenesini yormaktan başka bir işe yaramaz. Yoksul, züğürt kimseler çoklukla birinin […]

Zenginin malı, fakirin ağzını yorar.

Züğürtler, zenginlerin malları üzerine konuşur, dururlar. Bu konuşma, onların çenesini yormaktan başka bir işe yaramaz. Yoksul, züğürt kimseler çoklukla birinin […]

Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar.

İngilizce: The rich man’s khan crosses the mountain, and the donkey of the poor is stunned on the straight road.

Zenginin iki dünyası da mamurdur.

Varlıklı kişi, bu dünyada gönlünce yaşar. İbadet sayılan, yoksullara, hayır işlerine yardımlarıyla da öbür dünya rahatını sağlar. İngilizce: Both worlds […]

Zenginin horozu bile yumurtlar.

Paralı kişi, kısır sanılan işlerden bile kâr sağlama yolunu bulur. İngilizce: Even the rich man’s rooster lays eggs.

Zenginin gönlü olasıya, fakirin canı çıkar.

  İngilizce: The heart of the rich is possible, the poor will die.

Zenginin basması ipekli görünür.

Zengin ne giyse, ne yese, ne yapsa en pahalısını yeğlemiş sanılır. İngilizce: The rich’s printing looks silky.

Zenginin azgını, kürk giyer yaz günü.

Para, kimi kişileri gösterişe ve budalaca savurganlığa sürükler. İngilizce: The rich man wears fur on a summer’s day.

Zenginin ayıbı, fukaranın hastalığı meydana çıkmaz.

İngilizce: The shame of the rich, the disease of the fukara does not occur.

Zengine varıp da pabuç çevireceğine, fakire var da dömen çevir!

Fakirle evliliğin, ev idaresi açısından kadın yönünden olumlu yönü de olabileceğin vurgu yapılmaktadır. İngilizce: Instead of getting rich and turning […]

Zengine varıp da pabuç çevireceğine, fakire var da dümen çevir!

Fakirle evliliğin, ev idaresi açısından kadın yönünden olumlu yönü de olabileceğine vurgu yapılmaktadır. İngilizce: Instead of getting rich and turning […]

Zengine dokun geç, züğürtten sakın geç.

İngilizce: Touch the rich, don’t squeal.

Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.

İngilizce: A spark for the rich, a pimple for the good.

Zengin helvasını baldan pişirir, züğürt derman için pekmez bulamaz.

İngilizce: He cooks his rich halva of honey, and he can’t find molasses for a squeaky derman.

Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.

İngilizce: The rich cross the mountains, amaze the road that doesn’t exist.

Zengin adam, elindeki kendine yeten adamdır.

İngilizce: A rich man is a self-sufficient man.

Zemherinin hoşluğuna, Osmanlı’nın dostluğuna erilmez.

İngilizce: The kindness of zemherin, the friendship of the Ottomans is not reached.

Vücut kocar, gönül kocamaz.

Kişi yaşlanır, vücudu güçten düşer. Ama gönlü taze kalır; sevgisi taşkınlığını yitirmez. İngilizce: Body husband, heartless husband.

Vurursan acıt, yedirirsen doyur.

İngilizce: If you shoot it, it hurts, and if you feed it, it’s full.