Paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar.
Yapmak istediğin işi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin işi yapmak içindir. İngilizce: They don’t ask if […]
Yapmak istediğin işi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin işi yapmak içindir. İngilizce: They don’t ask if […]
İşin yoksa şahit ol… İngilizce: If you have a lot of money, vouch for it, if you don’t have a […]
Kendisinden ödünç para istenen kişi, bu parayı vermese karşısındaki ona düşman olur. Verse, parası zamanında geri gelmeyeceği için yine bir […]
Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır. Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır. Bilinen o ki, pek çok işte […]
Kişi, kendisinden para isteyen kimseden artık uzak durmak ister. İngilizce: Don’t ask me for money, I’ll get cold from you.
İngilizce: Money teaches you language, clothes, leads to people.
Para, ortaya konulup herkese gösterilen şeylerden değildir. İman da kişinin içindedir. Bundan dolayı kimin ne kadar parası bulunduğunu, kimin ne […]
İman her şeyden önce içsel, yani kalbî bir olaydır. İnsanların imanlarını sözle dile getirmeleri mümkünse de, bunu çıkar için yapıyor […]
Para elde kalmaz; kullanılır, harcanır. İngilizce: Money is a hand dirt.
Birkaç kez yaptığını gördüğünüz işi bir kişiye her zaman yaptırmak isterseniz onu usandırır, yeter artık! diyecek duruma getirirsiniz. İnsanın önüne […]
Yüzyıllarca süren gözlemlerden sonra bu yargıya varılmıştır. İngilizce: If the acorn runs out too much, winter will be early.
Kendisinden çekinilen kimsenin yüzüne karşı kimse ağız açmaz da en güçlü kimsenin bile arkasından herkes düşmanlık gösterilerinde bulunur. İngilizce: They […]
Hiçbir nimet zahmet çekilmeden, özveriye katlanılmadan elde edilemez. İngilizce: You can’t fish without getting wet.
İngilizce: He doesn’t cry when he doesn’t cry.
İngilizce: The eye doesn’t cry when the self doesn’t cry.
Kişiyi üne kavuşturan koşullar bitince artık o kişinin sesi çıkmaz olur. İngilizce: The bay of the warbler is until the […]
Kişiler arasındaki alışverişte koşulların açıkça belirtilmemesi, ileride anlaşmazlık çıkmasına ve aralarının bozulmasına yol açar. İngilizce: The implicit market breaks the […]
Saygı gösterilmesi gereken kimse incitilmemelidir. Saygı, sevgi, bağlılık gösterilecek ve teşekkür edilecek kimse incitilmemeli; sert ve kaba davranışa muhatap kılınmamalıdır. […]
İki karılı erkek birincisini hor görür, ikincisini el üstünde tutar. İngilizce: The previous bazaar, the next turban.
Önce küçük incitici bir işlemin bize yapacağı etkiyi düşünmeli, ondan sonra bunun daha ağırını başkasına uygulamanın doğru olup olmadığına karar […]