Atasozu.org

"atasözü ve anlamı" ile ilgili atasözü sonuçları

Ramazanda yalan söyleyenin bayramda yüzü kara olur.

Gerçeği yalanla kapatmak mümkün değildir. Bu bakımdan kişi yalan söyleyerek işlerini uzun süre yürütemez. Söylediğinin yalan olduğu, asıl meselenin mahiyeti […]

Ramazanda yalan söyleyenin bayramda yüzü kara olsun.

Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı, bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır. O zaman yalan söyleyen, ya da ödevi […]

Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor demişler.

En değerli eşyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuşkusuz bereketli ay olur. İngilizce: Ramadan is a fertile month, but they said […]

Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor.

En değerli eşyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuşkusuz bereketli ay olur. İngilizce: Ramadan is a fertile month, but ask for […]

Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün.

İstenen şey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl, ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi yoktur. İngilizce: Whether the opponent dies or dies […]

Rahat ararsan mezarda.

Ağrısız baş mezarda gerek. Yaşayan her kişinin derdi vardır. Dertsiz kimse ararsanız ancak mezarda bulursunuz. Yani kişinin derdi ancak ölmesiyle […]

Püf demeye dudak ister.

Bir şeyi yapmak için kuşkusuz bilgi, beceri ve araç oldukça önemlidir. Ancak bunlardan da önemlisi o işi yapma isteği, gücü […]

Pire köpekte, bit yiğitte bulunur.

İngilizce: Flea is found in dogs, bits are found in stalwarts.

Pire itte, bit yiğitte bulunur.

İngilizce: Flea is found in it, bits in valiant.

Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın.

İnsan çıkarını gözetmelidir. Kendisine yararlı şeyi elde etme çabasını göstermeyen kişiden ne hayır beklenir? Bir görev yapması için elde bulundurulmakta […]

Pilav yiyen kaşığını yanında taşır.

Bir şey yapmak, bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır. Bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, […]

Peynir ekmek, hazır yemek.

Yemek pişirmek sıkıntısına katlanmak istemeyenler için peynir ekmek, pişirilip kotarılmış yemektir. İngilizce: Cheese bread, ready-to-eat.

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Bir işin sonunun nasıl olacağı şimdiki gidişinden belli olur. Bir iş, durum ya da olayın nasıl sonuçlanıp sonuçlanmayacağı şimdiki gidişinden […]

Pekmezi küpten, kadını kökten al.

Yiyeceğin şeyin temiz bir kapta bulunanını alman gerektiği gibi eşin olacak kadının da temiz ve soylu bir aileden olmasına dikkat […]

Pekmez gibi malın olsun, Antakya’dan sinek gelir.

Çanakta balın olsun, Yemen’den (Bağdat’tan) arı gelir. İngilizce: You’ve got goods like molasses, flies come from Antioch.

Pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın.

Çok uysal olursan ezilirsin. Hep dik başlı olursan yalnız kalır, herkesi karşında bulursun. Hüner, gerektiğinde uysal, gerektiğinde sert olmayı bilmektir. […]

Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur.

Bir kimse, maddi alanda olsun, manevi alanda olsun, yeteneğinin ölçüsünü bilmeli, sınırı aşan davranışlarda bulunmamalıdır. İngilizce: In the market, everyone […]

Pazar, ilk pazardır.

Satılacak mala ilkin kaç paraya istekli çıkmışsa en yüksek fiyat odur. Satıcı buna razı olmazsa daha sonra hiçbir istekli bu […]

Pazar körsüz kalmaz.

Kötü mal satılmaz sanmayın. Ona da iyiyi, kötüyü ayırt edemeyen alıcı bulunur. İngilizce: The market won’t go blind.

Parayı zapt etmek deliyi zapt etmekten zor.

Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, herkesin yapamayacağı zor bir iştir. İngilizce: It’s harder to contain the money than to […]