Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Verirsen veresiye, batarsın karasuya.

Veresiye bir şey verme. Çünkü alanların borçlarını ödememeleri yüzünden batabilirsin. Parasını daha sonra olmak şartıyla kimseye mal verme. Yoksa zararlı […]

Verirsen doyur, vurursan duyur.

Yaptığınız iş, amacın gerçekleşmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır: Bir yardımda mı bulunacaksınız? Gerektiği ölçüde yapınız ki işe yarasın. Biriyle dövüşüyor musunuz? […]

Verip pişman olmaktansa, vermeyip düşman olmak yeğdir.

Sizden ödünç veya borç istendiğinde (eşya, para) verdiğiniz şey size zamanında ödenmezse, ya da yıpratılarak geri iade edilirse canınız oldukça […]

Veresiye şarap içen, iki kez sarhoş olur.

Veresiye alışveriş eden, iki kez sarsılır: Aldığı zaman, bir süre sonra para ödemenin, üzüntüsünü çeker. Ödeme zamanı gelince de karşılıksız […]

Veren eli kimse kesmez.

Yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimsenin iyiliklerine engel olmayı, kendisine kötülük yapmayı kimse istemez. İngilizce: No one cuts the giving […]

Veren eli herkes öper.

Yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir. Cimri olmayan, ona buna yardım elini uzatan, eli açık olan, iyilik […]

Veren el, alan elden üstündür.

İngilizce: The giving hand is superior to the field hand.

Ver yiğidi yiğide, Mevla rızkını yetire.

İki gencin evlenmesini kolaylaştırınız. Tanrı rızklarını verir. İngilizce: Give it to you, mevla, to feed your livelihood.

Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı.

Elinde ne varsa şuna buna dağıtan kişi, bir süre sonra bunları başkalarından istemek zorunda kalır. İngilizce: Give me the handle […]

Vasiyet ölüm getirmez.

Üzülecek bir durum ortaya çıkarsa ne yapılacağını şimdiden kararlaştırmaktan kimi kişiler ürkerler, kaçınırlar. Üzülecek durumu düşünmek istemezler. Oysa böyle şeyleri […]

Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde derdin.

Hünerli kişinin toplum içinde her zaman iyi bir yeri vardır. Hünersiz kişi de nereye gitse işe yaramadığına, niçin bir iş […]

Varsa hünerin, her yerde vardır yerin.

İngilizce: If you have a skill, you’re everywhere.

Varsa eşin rahattır başın, yoksa eşin zordur işin.

İngilizce: If you have a wife, your head is comfortable, or your wife is hard to do.

Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun.

Zengin olana, herkes kul kurban olur, hizmet eder. Yoksula, kimse yüz vermez. Dahası, bunların adı deliye çıkar. İngilizce: If you […]

Varlığa güvenilmez.

Güvenme varlığa, düşersin darlığa. İngilizce: The entity cannot be trusted.

Varışına gelişim, tarhana aşına bulgur aşım.

Siz başkasına ne kadar yakınlık gösterir, ne kadar değer verirseniz, o da size bu ölçüde yakınlık gösterir, değer verir. İngilizce: […]

Varını veren utanmamış.

Kendisinden bir şey istenen kimse, elinde ne varsa onu verir. Bunun, az olmasından ya da düşük nitelikte bulunmasından utanç duymamalıdır. […]

Vardığın yer körse gözünü kapa.

Kişi, çevresindekilerle geçinebilmek için bir dereceye kadar onlara uymak zorundadır. Zaman sana uymazsa sen zamana uy. İngilizce: If you’re blind, […]

Vardı bağım malım, gelirdi kardeşlerim; tükendi yağım balım, gelmiyor kardeşlerim.

Varlıklı kişinin eşi, dostu çok olur. Züğürtleşenin yanına kimse uğramaz. İngilizce: There was my bond, my brothers would come; My […]

Vardan, yoktan anlamaz.

  İngilizce: Vardan doesn’t know anything.