Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Parayı zapt etmek deliyi zapt etmekten zor.

Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, herkesin yapamayacağı zor bir iştir. İngilizce: It’s harder to contain the money than to […]

Parayı veren düdüğü çalar.

Parasını veren kimse, istediği şeyi elde eder. Para harcayan kimse istediğini elde edebilir. İş yapabilir, yaptırabilir; satın alabilir, aldırabilir; hemen […]

Parayı domuzun boynuna takmışlar da Domuz Ağa! diye çağırmışlar.

Para, itibarı olmayan kişiye itibar kazandırır. İngilizce: They put the money around the pig’s neck and The Pig Agha! They […]

Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.

İngilizce: They said where you’re going for the money, where most of them are.

Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.

İngilizce: You can’t go to a free market, a shroudless grave.

Parası ucuz olanın kendisi kıymetli olur.

Parasını esirgemeyen, eli açık kimseyi herkes el üstünde tutar. İngilizce: The cheap one is valuable.

Paranın yüzü sıcaktır.

Parayı gören kimse onun çekiciliğine kapılır ve kendisinden para karşılığında beklenen işi yapmakta kolaylık gösterir. Para çekicidir ve öyle kolayca […]

Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak.

Yapmak istediğin işi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin işi yapmak içindir. İngilizce: Don’t look at the […]

Paran varsa, cümle âlem kulun; paran yoksa, tımarhane yolun

Varlık, zenginlik, mal-mülk herkesi kendine çeker. Bunları kim elinde tutuyorsa, insanlar onun etrafında pervane olur, herkes ona yaklaşır, hizmet eder, […]

Paran ucuz olursa sen pahalı olursun.

Çok alışveriş yapan, bol bahşiş veren kişi, parasından yararlananlardan büyük saygı görür. İngilizce: If your money’s cheap, you’ll be expensive.

Paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar.

Yapmak istediğin işi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin işi yapmak içindir. İngilizce: They don’t ask if […]

Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol.

İşin yoksa şahit ol… İngilizce: If you have a lot of money, vouch for it, if you don’t have a […]

“Param seni vereyim de mi düşman olayım, vermeyeyim de mi düşman olayım? Vermeyeyim de düşman olayım. “

Kendisinden ödünç para istenen kişi, bu parayı vermese karşısındaki ona düşman olur. Verse, parası zamanında geri gelmeyeceği için yine bir […]

Para parayı çeker.

Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır. Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır. Bilinen o ki, pek çok işte […]

Para isteme benden, buz gibi soğurum senden.

Kişi, kendisinden para isteyen kimseden artık uzak durmak ister. İngilizce: Don’t ask me for money, I’ll get cold from you.

Para insana dil, elbise insana yol öğretir.

İngilizce: Money teaches you language, clothes, leads to people.

Para ile imanın kimde olduğu bilinmez.

Para, ortaya konulup herkese gösterilen şeylerden değildir. İman da kişinin içindedir. Bundan dolayı kimin ne kadar parası bulunduğunu, kimin ne […]

Para ile imanın kimde olduğu belli olmaz.

İman her şeyden önce içsel, yani kalbî bir olaydır. İnsanların imanlarını sözle dile getirmeleri mümkünse de, bunu çıkar için yapıyor […]

Para dediğin el kiri.

Para elde kalmaz; kullanılır, harcanır. İngilizce: Money is a hand dirt.

Papaz her gün pilav yemez.

Birkaç kez yaptığını gördüğünüz işi bir kişiye her zaman yaptırmak isterseniz onu usandırır, yeter artık! diyecek duruma getirirsiniz. İnsanın önüne […]