Zemherinin hoşluğuna, Osmanlı’nın dostluğuna erilmez.
İngilizce: The kindness of zemherin, the friendship of the Ottomans is not reached.
İngilizce: The kindness of zemherin, the friendship of the Ottomans is not reached.
İngilizce: No good comes from the millet planted after zemheri, the wife who gets up after her husband.
İngilizce: It’s good to have blood without raining in Zemheride.
Zengin, kazancının küçük bir parçasını verse fakir gönenir, zenginleşmiş gibi olur. İngilizce: If he shrugs rich, he’ll be a poor […]
Bir işi yapmak gerektiği zaman, zengin işte para diye kesesini döver. Züğürt ise, yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için […]
Bir işi yapmak gerektiği zaman, zengin işte para diye kesesini döver. Züğürt ise, yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için […]
Zenginin gösterişli giysiler giymesi doğal karşılanır. Fakirin düzgünce giyinmesi yadırganır, çok görülür. İngilizce: If he wears rich, he wears poor, […]
Zengin, para gücüyle en zor işleri başarır. Züğürt, parasızlık yüzünden, en kolay işi başaramaz. Zengin, varlıklı kişi para ve mal […]
Gerçekleşmesi güç bir şey isteyen kimse, isteğini gerçekleştirecek çareyi bulmak zorundadır. İngilizce: Zemheride carries a cow in his pocket who […]
İyi verim alabilmek için tarlayı zemheride her halde sürmek gerekir. Derin, dikkatli sürülmese, şöyle bir yüzeyden olsa bile. İngilizce: Rub […]
İngilizce: It’s good that poison rains before it rains in Zemheride.
Zemheride kar, yağmur yağarsa çiftçilerin o mevsimdeki tarla işlerini yapmalarına, tarlayı sürmelerine engel olur. Bu yüzden o yıl iyi ürün […]
Zemheride kar, yağmur yağarsa çiftçilerin o mevsimdeki tarla işlerini yapmalarına, tarlayı sürmelerine engel olur. Bu yüzden o yıl iyi ürün […]
İngilizce: Anyone who sees zelzel will settle for a fire.