Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır.

Çiftçi, geçimini toprağı ekerek sağlamaya çalışan kimsedir. Bu bakımdan toprağı zamanında ve iyi sürmeli, tohumunu zamanında ekmelidir. Eğer bu işlerini […]

Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.

İngilizce: Farming is like a donkey’s tail, it’s neither long nor shorter.

Çift ile koyun, kalanı oyun.

En sağlam iş, çiftçilik ve koyun yetiştiriciliğidir. Başka sanat ve mesleklerin önemi yoktur. En zor çiftçilik, tarla sürülerek ve koyun […]

Çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin.

Çiftçilik insanı toprağa bağlar. Bağcılık da iş başından uzaklaşmamayı, orada kalmayı gerektirir. Tımarını iyi yaparsan bağın güzel olur. Bağla uğraşmak […]

Çıracı olsam ay akşamdan doğar.

İngilizce: If I were a apprentice, the moon would rise from the evening.

Çıra, dibine ışık vermez.

İngilizce: It doesn’t give light to the bottom.

Çıra dibi karanlık olur.

İngilizce: The bottom of the apprentice becomes dark.

Çıngıraklı deve kaybolmaz.

Kimi kişiler vardır ki, nerede olurlarsa olsunlar onlar bazı özelliklerini koruyarak kendilerini belli ederler. Bir yol bulup toplum içinde yitip […]

Çıkmadık candan umut kesilmez.

Ölümcül hastanın canı çıkıncaya değin iyileşeceğinden umut kesilmez. Elden gitti sandığımız bir şeyle ilgimiz büsbütün kesilmemişse, gereken çabaları harcayarak onun […]

Çıkmadık canda umut vardır.

İnsanların ölüm ve dirimi Yüce Allah`ın takdirine bağlıdır. Bu bakımdan eceli gelmeyen kimsenin, ölümcül hâlde de olsan canı çıkmadığı sürece […]

Çıkmadık canda umut var.

İnsanların ölüm ve dirimi Yüce Allah`ın takdirine bağlıdır. Bu bakımdan eceli gelmeyen kimsenin, ölümcül hâlde de olsan canı çıkmadığı sürece […]

Çıkacak kan damarda durmaz.

Bir şeyi yitirmek kaderde varsa buna engel olunamaz. İngilizce: The blood that comes out doesn’t stop in the vein.

Çık çık eden nalçadır, iş bitiren akçedir.

Her şeyden önce maddiyat gelir. Ne olursa olsun sonunda işi neticelendiren paradır. İngilizce: The exiting naltent is the one who […]

Çerçi kızı boncuğa aşıktır.

Bir kimse ne ile uğraşıyorsa, çocuğu o şeyi çok sever. Ticaret adamları, sattıkları eşyadan evdekileri yoksun bırakırlar. Çoluk çocuk bu […]

Çerçi başındakini satar.

Alım satımla para kazanan kişi, iyi müşteri bulursa -yalnız satmakta olduğu malı değil başına giydiği şapkayı bile satar. Satıcı elinde […]

Çengi ölüsü tef ile kalkar.

Zevk ve safa içinde ömür sürmüş olan kimse en sıkıntılı günlerinde bile eğlenceden geri kalmaz. İngilizce: The bell’s dead gets […]

Çengi ölüsü daire ile kalkar.

Zevk ve safa içinde ömür sürmüş olan kimse en sıkıntılı günlerinde bile eğlenceden geri kalmaz. İngilizce: The bell dead gets […]

Çengi ölüsü çalgı ile kalkar.

Zevk ve safa içinde ömür sürmüş olan kimse en sıkıntılı günlerinde bile eğlenceden geri kalmaz. İngilizce: The dead of the […]

Çekişmeden pekişilmez.

Karşılıklı düşünceler tartışılmadan sağlam bir anlaşma ve uzlaşmaya varılamaz. İngilizce: It’s not reinforced by contention.

Çay geçerken at değiştirilmez.

İngilizce: You don’t change horses when you pass tea.