Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
Önemsiz kişi, önemli kişiye küsse, önemli kişinin umurunda bile olmaz. İstediği etkiyi yapmaktan çok uzak kalan kişi küser, darılır; ne […]
Önemsiz kişi, önemli kişiye küsse, önemli kişinin umurunda bile olmaz. İstediği etkiyi yapmaktan çok uzak kalan kişi küser, darılır; ne […]
İşe yaramayan nesneyi küçük çabalarla bir şeye benzetmek boş olduğu gibi aptal kişiyi de sözle akıllandırmak olanaksızdır. İngilizce: What’s the […]
Dünyadaki şu konukluğumuzu neden kendimize zehir edelim? Özel yaşantımızda, çevremize karşı davranışlarımızda da hep hoşa giden durumumuz olsun. İngilizce: Eat […]
Kırıcı, üzücü, incitici konuşmalardan sakın; güzel, hoşa giden bir dil kullan; yerinde ve inandırıcı konuş ki karşındaki memnun olsun; sen […]
Sonunu düşünmeden hoşlandığı şeyleri yapan kişi, bir süre sonra bunun sıkıntısını çeker. İngilizce: Eating sweets is a bitter burp.
Acı söz insanı dininden çıkarır. İngilizce: Sweet word boredom, bitter word head stake.
Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, okşayıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz insanın hoşuna gider; bu […]
Yolunu, ne yapacağını bilen kimseye başkasının yardımı gerekmez. İngilizce: The tartar doesn’t need a guide.
Yolunu, ne yapacağını bilen kimseye başkasının yardımı gerekmez. İngilizce: The tatar doesn’t need a guide.
İşi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça, şunun bunun küçük yardımlarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez. Bir işin yapılmasında […]
Taş düştüğü yerde ağırdır (Taş yerinde ağırdır). Herkes, her şey kendi çevresinde önem taşır. Çünkü kişi bulunduğu yerde tanınmış, kendisine […]
Taş düştüğü yerde ağırdır. Kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır. Onun için hatırı, daha çok kendi çevresinde sayılır. […]
İnsanlar önemli, büyük işleri, birbirlerine dayanarak başarırlar. İngilizce: Stone is sung in stone.
Dağ dağ üstüne olur… İngilizce: Stone is on stone, the house is not on the house.
Kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır. Onun için hatırı, daha çok kendi çevresinde sayılır. İngilizce: The stone is […]
Kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır. Onun için hatırı, daha çok kendi çevresinde sayılır. İngilizce: The stone stays […]
Güçlüyle güçsüz çarpışırsa -saldıran ister güçlü, ister güçsüz olsun- güçsüzün yenilmesiyle sonuçlanır. İngilizce: If the stone hits the pot, wow, […]
Ayrılık zordur. Ancak bir tesellisi vardır: Uzakta, dağların ardında bulunan sevdiğimize günün birinde kavuşabiliriz. Tanrı ölüm ayrılığı vermesin. İngilizce: Not […]
İngilizce: Tasa feeds, makes you hungry.
Ortada dolaşan dedikodu, büsbütün asılsız olamaz. Kötü bir iş yapılmış olmasaydı böyle söylentiler ortaya çıkmazdı. İngilizce: The stone doesn’t ring […]