Mayasız yoğurt çalınmaz.
Bir işin başarıyla yürütülebilmesi, bir işten verim alınabilmesi için uygun bir ortama, gerekli araç-gerece, az da olsa bir sermayeye ihtiyaç […]
Bir işin başarıyla yürütülebilmesi, bir işten verim alınabilmesi için uygun bir ortama, gerekli araç-gerece, az da olsa bir sermayeye ihtiyaç […]
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol vardır, o yolu tut. Kendini zarardan koruduğun gibi rahat da edersin. Yaptırabileceğin […]
Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]
Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]
Mart ayının kurak, nisan ayının yağışlı olması, çiftçinin yüzünü güldürür. İngilizce: In March, the dissertation dries, the floods walk in […]
Çiftçi, işlerini zamanında yapmazsa ürün alamaz. Bu gibi kimseler üstesinden gelemedikleri çiftçiliği bırakmalıdırlar. İngilizce: If you don’t drive in March, […]
Mart ayı oldukça soğuk bir aydır. Bu ayda yağmurun yağması ürün için iyi değildir. Nisan ise havaların ısınmaya başladığı bir […]
Martta yağan yağmurla ekinler nisanda gelişir. Nisanda yağan yağmurla başaklar olgunlaşır, dolgunlaşır. Bu da çiftçiyi sevindirir. İngilizce: March rains, April […]
Mart kendini gösterince tavuklar yumurtlamaya başlar. İngilizce: March marched, the chicken laid eggs.
İngilizce: March dryness, April raincoat.
Mart ayında şiddetli soğuklar olur. İnsan dışarı çıkamaz. Odun, kömür de azaldığından kazma, kürek saplarını yakacak duruma düşer. Mart ayı […]
Martın dokuzu (yeni takvime göre 22’si) olunca bağların her halde budanması gerektir. Bu iş, gündüz yetiştirilemezse gece çıra ışığında yapılmaya […]
Kış hastalıkları, mart sona ermedikçe bitmez. İngilizce: He won’t have a problem unless March comes out.
Öteki aylardan her birinin bir kişiliği, bir soyluluğu vardır. Mart ise soysuz, güvenilmez, ne yapacağı bilinmez kişilere benzer. İngilizce: March […]
Mart ayında havalar sık sık değişir. İnsan kendini koruyamaz; hasta olur. İngilizce: March is the month of trouble.
Züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez. Varlıklı olduğu halde yiyemeyenin züğürtten ne farkı var? İngilizce: The rich who don’t know how […]
İngilizce: Good stuff is close to the water, better yet close to home.
Malın işe yaraması, sahibinin onu kullanabilmesi, yiyebilmesi ile olur. Kişi malını yiyemedikten sonra o mal neye yarar? İngilizce: The best […]
Malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır. İngilizce: The one who owns it is called angin.
Malımız ve canımız bizim için ne değerde ise başkalarının mal ve canları da kendileri için o değerdedir. Öyleyse bizim malımıza […]