Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Mayasız yoğurt çalınmaz.

Bir işin başarıyla yürütülebilmesi, bir işten verim alınabilmesi için uygun bir ortama, gerekli araç-gerece, az da olsa bir sermayeye ihtiyaç […]

Maşa varken elini ateşe sokma.

Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol vardır, o yolu tut. Kendini zarardan koruduğun gibi rahat da edersin. Yaptırabileceğin […]

Martta yağmasın, nisanda dinmesin.

Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]

Martta yağmasın, nisanda dinmesin, mayısta ara sıra.

Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]

Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye.

Mart ayının kurak, nisan ayının yağışlı olması, çiftçinin yüzünü güldürür. İngilizce: In March, the dissertation dries, the floods walk in […]

Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak.

Çiftçi, işlerini zamanında yapmazsa ürün alamaz. Bu gibi kimseler üstesinden gelemedikleri çiftçiliği bırakmalıdırlar. İngilizce: If you don’t drive in March, […]

Mart`ta yağmaz, Nisan`da dinmezse sabanlar altın olur.

Mart ayı oldukça soğuk bir aydır. Bu ayda yağmurun yağması ürün için iyi değildir. Nisan ise havaların ısınmaya başladığı bir […]

Mart yağar, nisan övünür; nisan yağar, insan övünür.

Martta yağan yağmurla ekinler nisanda gelişir. Nisanda yağan yağmurla başaklar olgunlaşır, dolgunlaşır. Bu da çiftçiyi sevindirir. İngilizce: March rains, April […]

Mart martladı, tavuk yumurtladı.

Mart kendini gösterince tavuklar yumurtlamaya başlar. İngilizce: March marched, the chicken laid eggs.

Mart kuruluk, nisan yağmurluk.

İngilizce: March dryness, April raincoat.

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.

Mart ayında şiddetli soğuklar olur. İnsan dışarı çıkamaz. Odun, kömür de azaldığından kazma, kürek saplarını yakacak duruma düşer. Mart ayı […]

Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda.

Martın dokuzu (yeni takvime göre 22’si) olunca bağların her halde budanması gerektir. Bu iş, gündüz yetiştirilemezse gece çıra ışığında yapılmaya […]

Mart çıkmadıkça dert çıkmaz.

Kış hastalıkları, mart sona ermedikçe bitmez. İngilizce: He won’t have a problem unless March comes out.

Mart ayların çingenesidir.

Öteki aylardan her birinin bir kişiliği, bir soyluluğu vardır. Mart ise soysuz, güvenilmez, ne yapacağı bilinmez kişilere benzer. İngilizce: March […]

Mart ayı, dert ayı.

Mart ayında havalar sık sık değişir. İnsan kendini koruyamaz; hasta olur. İngilizce: March is the month of trouble.

Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür.

Züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez. Varlıklı olduğu halde yiyemeyenin züğürtten ne farkı var? İngilizce: The rich who don’t know how […]

Malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.

  İngilizce: Good stuff is close to the water, better yet close to home.

Malın iyisi boğazdan geçer.

Malın işe yaraması, sahibinin onu kullanabilmesi, yiyebilmesi ile olur. Kişi malını yiyemedikten sonra o mal neye yarar? İngilizce: The best […]

Malı ongun olanın adı angın olur.

Malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır. İngilizce: The one who owns it is called angin.

Malı mala canı cana ölçmeli.

Malımız ve canımız bizim için ne değerde ise başkalarının mal ve canları da kendileri için o değerdedir. Öyleyse bizim malımıza […]