Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Ölmüş eşek, kurttan korkmaz.

Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felâket üstüne felâket görüp zarara uğrayan, kaybedecek bir şeyi kalmayan kimse, artık […]

Ölme bayılmaya benzemez.

Girişilecek işte ziyan etmek olasılığı da göze alınabilir. Ancak bu ziyan, batkınlığa varacak oranı bulacaksa o işten vazgeçilmelidir. İngilizce: Dying […]

Ölenle ölünmez.

İnsan, ölen yakını için kendini harap edercesine üzülmemelidir. Çünkü çok üzülmekle durum değişmeyecektir. Her canlının hayatı sona erer. Bu kaçınılmaz […]

Ölenle birlikte ölünmez.

İnsan, ölen yakını için kendini harap edercesine üzülmemelidir. Çünkü çok üzülmekle durum değişmeyecektir. İngilizce: You don’t die with the dead.

Ölen inek sütlü olur

Kaybedilen mal, kıymete biner anlamındadır. “Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur!„ atasözü ile aynı anlamda. İngilizce: […]

Ölecek tavşan çomağa karşı gelir.

İngilizce: The rabbit who’s going to die defies the shepherd.

Öküzün yazın harmanda pislediği, kışın saman olarak önüne gelirmiş

Geciktirilen, ihmal edilen işler mutlaka umulmadık, beklenmedik şartlarda karşımıza çıkar anlamında… Yapılan kötü işin eninde sonunda, yapan kişiyi bulacağı anlamı […]

Öküze boynuzu yük olmaz.

Kocasının evinden baba evine geldiğinde kızını teselli için söylenen ifade. Kendinden bir parçadır anlamında. İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi […]

Öküze boynuzu yük değil.

İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi işlerini yük saymaz. Her ne kadar külfetmiş gibi görünüyorlarsa da, aslında yaptığı işler kişinin […]

Öküz tekini bulmadan çifte yürümez.

Bir ahmak, budalaca bir işe girişirken kafasına uygun biriyle işbirliği yapar. İngilizce: An ox doesn’t walk double without finding a […]

Öküz öleceği zaman bıçak çoğalır

Fırsat geçince, olacak iş olmayınca görüş ortaya koyan, derde derman olmaya yeltenen çok olur anlamında… İngilizce: When an ox dies, […]

Öküz öküzün boynuzunda çamur görmezse korkmaz.

Birisiyle kavgaya girişmesi olasılığı bulunan kişi, karşısındakinin yenilmezliğini anlatan bir belirti görmezse ondan korkmaz. İngilizce: If the ox doesn’t see […]

Öksüzün karnına vurmuşlar arkam! demiş.

Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır. İngilizce: They hit the orphan in the belly, my back! He said.

Öksüzü dövmüşler arkam! demiş.

Bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır. İngilizce: They beat up the orphan, my back! He said.

Öksüz oynaşa çıkmış, ay akşamdan doğmuş.

Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar. İngilizce: The orphan has gone to the game, the […]

Öksüz oğlan göbeğini kendi keser.

Arkalayanı, koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır. İngilizce: The orphan boy cuts his own belly.

Öksüz neden güler? Yanılır da güler.

İşleri ters giden kimsesiz kişinin yüzü gülmez. Yüzünü güldürecek bir durum belirse, biraz sonra anlaşılır ki yanlışlık olmuştur, böyle bir […]

Öksüz kuzu toklu olmaz.

Kimsesiz, koruyucusuz kimse ilerleyemez. İngilizce: Orphan lamb satiated.

Öksüz kuzu öveç olmaz.

Kimsesiz, koruyucusuz kimse ilerleyemez. İngilizce: Orphan lamb is not a coward.

Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar.

Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar. İngilizce: If an orphan goes to steal, the moon […]