Sabah ola, hayır gele.
Sabah olsun, o vakte kadar işi belki düzelir. Çünkü gündüz geceden daha hayırlıdır. Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir. İngilizce: Be […]
Sabah olsun, o vakte kadar işi belki düzelir. Çünkü gündüz geceden daha hayırlıdır. Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir. İngilizce: Be […]
Güzellerle zenginler her zaman el üstünde tutulurlar. İngilizce: The demand is beautiful and rich.
Padişahlık zamanındaki yönetimin ne denli etkisiz olduğuna bir örnek: Bir yasak çıkarılırdı ama birkaç gün sonra uygulama gevşetilirdi; yasağa aldıran […]
Ödünç para verildiği zaman iki tarafın yüzü güler. Ama sonra tarafların arası bozulmadan ödenmez. Ödünç eşyayı tertemiz veren, yıpranmış olarak […]
Sen ağa ben ağa… İngilizce: That pilgrim, this pilgrim, who will be the painter?
Şimdi iyi çalışırsanız geleceğiniz iyi, kötü çalışırsanız geleceğiniz kötü olur. Kişi, çalışma miktarına ve biçimine göre karşılık görür. Çok ve […]
Mal adama dosttur, çünkü ona rahat bir yaşayış sağlar. İyilikler yapma, hayır işlerine yardım etme olanağı verir. Düşmandır, çünkü kişinin […]
Bir kimse ile konuşma uzatılırsa, sözden söze geçile geçile, başta konuşulması düşünülmeyen konulara değin girilir. Söz uzadıkça karşıdakine, sigara kutusunu […]
Kimi zaman kabahat ölendedir. Çünkü sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini adam öldürecek kadar sinirlendirmiş, kışkırtmıştır. İngilizce: The misdemeanor isn’t for the killer, […]
Yüce Allah`ın buyruklarını yerine getirmek her insana borçtur ve gösterişten uzaktır. Gerçek iman sahipleri ibadetlerini başkaları görsün diye yapmazlar. Eğer […]
Bir yerde ihtiyacı karşılayan bir şey varsa, onun yanına yine aynı ihtiyaca yönelik ve üstelik de daha küçük bir şeyi […]
Erişemediğimiz şeyle aramızdaki ilişkiyi bir aracı sağlar. İngilizce: Iraq brings news of the place caravan.
Bir işte asıl olan iyi niyet, samimiyet ve içtenliktir. Bunlar olmadan bir işi görünüşte ve şeklen yapmakla o iş gerçekten […]
Bir kişi ne gibi sonuç doğuracağını bilmediği bir haberi sadece anlatır. Bundan sonuç çıkarmak, dinleyenin anlayış, uslamlama gücüne bağlıdır. İngilizce: […]
İnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. […]
Kişinin içinde bulunduğu çevrenin ekonomik ve sosyal yapısı, ulaşılan sonuçların niteliğini etkiler İngilizce: The poor’s chicken lays eggs one by […]
Hayatta her durumun çaresi bulunabilir. Ama ölümü engellemek imkansızdır. Çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu bulunur. Çaresi […]
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan […]
Görgüsüz kişiye haber anlatmak çok güçtür. İngilizce: The mountain man makes the right man sick!
Sırnaşık kişiye çok yüz vermeye gelmez, yüz bulursa sizi bıktırır. İngilizce: The black bride will come again if she’s a […]