Atasozu.org

"var" ile ilgili atasözü sonuçları

Gönlün yazı var, kışı var.

Hayat inişli çıkışlıdır. Hayatın bu durumu insanı etkiler. Dolayısıyla insanın bir günü diğerine uymaz. İnsan bazen iyimser, neşeli, umutlu ve […]

Gökyüzünde düğün var deseler, kadınlar merdiven kurmaya kalkar.

Kadınlar, düğüne, eğlenceye can atarlar. Bu uğurda katlanmayacakları sıkıntı yoktur. İngilizce: If they say there’s a wedding in the sky, […]

Gidip de gelmemek, gelip de bulmamak var.

Bulunduğu yerden uzaklara gidecek kimsenin geri dönmemesi, döndüğünde de bıraktıklarını bulamaması mümkündür. Bu sebeple yola çıkacak kişi bunu düşünmeli ve […]

Gidip de gelmemek, gelip de görmemek var.

Bulunduğu yerden uzaklara gidecek kimsenin geri dönmemesi, döndüğünde de bıraktıklarını bulamaması mümkündür. Bu sebeple yola çıkacak kişi bunu düşünmeli ve […]

Çocuğu işe sal, ardınca sen var

Çocuk gerek yaşı, gerek bilgi ve becerisi sebebiyle kimi işlerin altından kalkamaz. Çocuğa yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, belli bir sorumluluk gerektiren […]

Çıkmadık canda umut var.

İnsanların ölüm ve dirimi Yüce Allah`ın takdirine bağlıdır. Bu bakımdan eceli gelmeyen kimsenin, ölümcül hâlde de olsan canı çıkmadığı sürece […]

Terazi var, tartı var; her bir şeyin vakti var.

Her şeyin bir ölçüsü ve zamanı vardır. Bunlara dikkat edilmelidir. Hemen her şeyin, her işin bir ölçüsü ve zamanı vardır. […]

Tek elin nesi var, iki elin sesi var.

Bir elin sesi var… İngilizce: What’s wrong with one hand, the sound of both hands.

Tebdil-i mekanda ferahlık var.

İnsan yer değiştirince ferahlar. Bulunduğu yeri veya çevreyi kimi zaman değiştirmek, daha değişik yerleri görüp gezmek insanın sıkıntısını giderir; ona […]

Zengine varıp da pabuç çevireceğine, fakire var da dömen çevir!

Fakirle evliliğin, ev idaresi açısından kadın yönünden olumlu yönü de olabileceğin vurgu yapılmaktadır. İngilizce: Instead of getting rich and turning […]

Zengine varıp da pabuç çevireceğine, fakire var da dümen çevir!

Fakirle evliliğin, ev idaresi açısından kadın yönünden olumlu yönü de olabileceğine vurgu yapılmaktadır. İngilizce: Instead of getting rich and turning […]

Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde derdin.

Hünerli kişinin toplum içinde her zaman iyi bir yeri vardır. Hünersiz kişi de nereye gitse işe yaramadığına, niçin bir iş […]

Var mı pulun, herkes kulun; yok mu pulun, dardır yolun

Varlık, zenginlik, mal-mülk herkesi kendine çeker. Bunları kim elinde tutuyorsa, insanlar onun etrafında pervane olur, herkes ona yaklaşır, hizmet eder, […]

Var varlatır, yok söyletir.

Varlık, kişiye yüksekten atma ve varlığını artırma gücü verir. Yokluk ise ancak sızlanmaya, yakınmaya yol açar. Para parayı çeker; varlıklı […]

Var ne bilsin yok halinden.

Tok açın halinden bilmez. İngilizce: He knows what he’s got.

Var evi kerem evi, yok evi elem evi.

Varlıklı ailenin durumu, konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar vermeye elverişlidir. Yoksul ailenin evinde, sıkıntı ve dertten başka bir […]

Var evi kerem evi, yok evi verem evi.

Varlıklı ailenin durumu, konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar vermeye elverişlidir. Yoksul ailenin evinde, sıkıntı ve dertten başka bir […]

Var eli titremez.

Varlıklı kimse, uzun boylu düşünmeden hayırlı işlere yardım eder. İngilizce: There’s no hand that doesn’t tremble.

Üzümün çöpü var, armudun sapı.

İngilizce: There’s grape trash, pear stalk.

Ünü var, unu yok! Adı batasıca.

Sadece adı var, ama adına uygun iş görmez anlamında… İngilizce: He’s got fame, no flour! It’s called batter.