Üzümün çöpünü, armudun sapını.
İngilizce: The grape’s trash, the pear handle.
İngilizce: The grape’s trash, the pear handle.
İngilizce: There’s grape trash, pear stalk.
Önemli olan, sana bir nimetin gelmiş olmasıdır. Ondan yararlanmaya bak. Nereden geldiğini bilmene gerek yoktur. İngilizce: And don’t ask about […]
Her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden kimseler, birbirlerine huy aşılarlar. İngilizce: Grapes darken when you look at grapes.
İngilizce: Sleep until word is spoken of.
Kendi çocuğu bir gün öksüz kalırsa, başkalarının ona kötü davranmasını istemeyen, bugün üvey çocuğuna kötü davranmamalıdır. Kızına, ileride gelin olarak […]
Ne kadar iyi davranırsa davransın, ne denli sevgi gösterirse göstersin, üvey anne öz annenin yerini tutmaz. Ne denli benimsenmek istenirse […]
Küçük güçler birleşirse büyük bir güç olur. Örneğin bir araya gelen köpekler tek başlarına güçlerinin yetmediği bir mandayı paralayabilirler. İngilizce: […]
Bir şey elde etmek isteyen, tembel tembel oturmamalı, onun yolunu tutmalıdır. Nitekim evlenmeye üşenen, ya da utanan kişi, çoluk çocuk […]
Bağırıp çağırmakla başkalarını korkutmak isteyen kimseden, saldırı beklenmemelidir. Saldırıda bulunabilse gürültü, patırtıya baş vurmaz. İngilizce: The breeding dog doesn’t bite.
Bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden saldırı beklenmez. Kötülük yapacak kişi, bu niyetini gizli tutar; belli etmez ve gürültüye patırtıya […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]
Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler hem kendilerinin, hem de başkalarının başına dert açarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler […]
Genelde kimseye zararı olmayan ve kendi halinde olan insanlara zarar verilmemelidir. Ne kadar uysal da gözükseler korktuklarında aşırı tepki verebilir, […]
Sadece adı var, ama adına uygun iş görmez anlamında… İngilizce: He’s got fame, no flour! It’s called batter.
Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi, olumlu sonuç alamaz. Her işin belirli bir yapılma biçimi ve ortamı vardır. […]
Değersiz kişinin ya da nesnenin verimi de daha değersiz olur. İngilizce: A three-penny donkey would have a penniless pen.
Bir yerden başka bir yere taşınırken kimi eşya kırılır, dökülür, kaybolur. Öyle ki üç kez taşınma sonunda bu eşya, yangın […]