Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün.
İstenen şey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl, ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi yoktur. İngilizce: Whether the opponent dies or dies […]
İstenen şey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl, ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi yoktur. İngilizce: Whether the opponent dies or dies […]
Ağrısız baş mezarda gerek. Yaşayan her kişinin derdi vardır. Dertsiz kimse ararsanız ancak mezarda bulursunuz. Yani kişinin derdi ancak ölmesiyle […]
Bir şeyi yapmak için kuşkusuz bilgi, beceri ve araç oldukça önemlidir. Ancak bunlardan da önemlisi o işi yapma isteği, gücü […]
İngilizce: Flea is found in dogs, bits are found in stalwarts.
İngilizce: Flea is found in it, bits in valiant.
Yararlı bir şeyi elde etmek isteyen insan sonuna kadar uğraşıp didinmeli, direnmeli ve mücadele etmekten kaçınmamalıdır. İnsan çıkarını gözetmelidir. Kendisine […]
İnsan çıkarını gözetmelidir. Kendisine yararlı şeyi elde etme çabasını göstermeyen kişiden ne hayır beklenir? Bir görev yapması için elde bulundurulmakta […]
Bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır. Bir şey yapmak, bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, […]
Bir şey yapmak, bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır. Bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, […]
Yemek pişirmek sıkıntısına katlanmak istemeyenler için peynir ekmek, pişirilip kotarılmış yemektir. İngilizce: Cheese bread, ready-to-eat.
Bir işin sonunun nasıl olacağı şimdiki gidişinden belli olur. Bir iş, durum ya da olayın nasıl sonuçlanıp sonuçlanmayacağı şimdiki gidişinden […]
Yiyeceğin şeyin temiz bir kapta bulunanını alman gerektiği gibi eşin olacak kadının da temiz ve soylu bir aileden olmasına dikkat […]
Çanakta balın olsun, Yemen’den (Bağdat’tan) arı gelir. İngilizce: You’ve got goods like molasses, flies come from Antioch.
Çok uysal olursan ezilirsin. Hep dik başlı olursan yalnız kalır, herkesi karşında bulursun. Hüner, gerektiğinde uysal, gerektiğinde sert olmayı bilmektir. […]
Bir kimse, maddi alanda olsun, manevi alanda olsun, yeteneğinin ölçüsünü bilmeli, sınırı aşan davranışlarda bulunmamalıdır. İngilizce: In the market, everyone […]
Satılacak mala ilkin kaç paraya istekli çıkmışsa en yüksek fiyat odur. Satıcı buna razı olmazsa daha sonra hiçbir istekli bu […]
Kötü mal satılmaz sanmayın. Ona da iyiyi, kötüyü ayırt edemeyen alıcı bulunur. İngilizce: The market won’t go blind.
Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, herkesin yapamayacağı zor bir iştir. İngilizce: It’s harder to contain the money than to […]
Parasını veren kimse, istediği şeyi elde eder. Para harcayan kimse istediğini elde edebilir. İş yapabilir, yaptırabilir; satın alabilir, aldırabilir; hemen […]
Para, itibarı olmayan kişiye itibar kazandırır. İngilizce: They put the money around the pig’s neck and The Pig Agha! They […]