Nerede çokluk, orda bokluk.
Birlikte iş yapmak üzere toplanan kişiler çok olursa her kafadan bir ses çıkar, anlaşmazlıklar belirir, iş yapmak güçleşir. İngilizce: Where’s […]
Birlikte iş yapmak üzere toplanan kişiler çok olursa her kafadan bir ses çıkar, anlaşmazlıklar belirir, iş yapmak güçleşir. İngilizce: Where’s […]
Aralarında duygu ve düşünce birliği bulunan topluluklar, dirlik ve düzenlik içinde yaşarlar. Hangi yerde, toplumda duygu, düşünce ve inanç birliği […]
Parayı kullanma biçimi, onun niteliğini değiştirmez. Cömert de ölür; cimri de. İkisinin de sarıldığı kefen aynıdır. Cimri, ucuz diye her […]
Başarabileceğinize inanıyorsanız büyük işlere girişiniz. İngilizce: He’s the head of a trumpet that trusts his breath.
Başarabileceğinize inanıyorsanız büyük işlere girişiniz. İngilizce: If your breath allows, be the head of the trumpet player.
Cezaya çarpılacak ölçüde aşırı ve saldırgan olma. Ama herkes seni ezecek ölçüde yumuşak ve miskin de olma. İngilizce: Be, be […]
Cezaya çarpılacak ölçüde aşırı ve saldırgan olma. Ama herkes seni ezecek ölçüde yumuşak ve miskin de olma. İngilizce: No more, […]
Cezaya çarpılacak ölçüde aşırı ve saldırgan olma. Ama herkes seni ezecek ölçüde yumuşak ve miskin de olma. İngilizce: Be, don’t […]
Cezaya çarpılacak ölçüde aşırı ve saldırgan olma. Ama herkes seni ezecek ölçüde yumuşak ve miskin de olma. İngilizce: No love, […]
Cezaya çarpılacak ölçüde aşırı ve saldırgan olma. Ama herkes seni ezecek ölçüde yumuşak ve miskin de olma. İngilizce: No love, […]
Sertlikten kaçın, ona buna saldırıp kimseyi ezme, yoksa seni kötü biçimde cezalandırırlar. Çok sessiz, uyuşuk, pısırık, korkak ve yumuşak da […]
Sertlikten kaçın, ona buna saldırıp kimseyi ezme, yoksa seni kötü biçimde cezalandırırlar. Çok sessiz, uyuşuk, pısırık, korkak ve yumuşak da […]
Sertlikten kaçın, ona buna saldırıp kimseyi ezme, yoksa seni kötü biçimde cezalandırırlar. Çok sessiz, uyuşuk, pısırık, korkak ve yumuşak da […]
Sertlikten kaçın, ona buna saldırıp kimseyi ezme, yoksa seni kötü biçimde cezalandırırlar. Çok sessiz, uyuşuk, pısırık, korkak ve yumuşak da […]
Bu dünyada yoksullara ve hayır işlerine yardım edersen öbür dünyada karşılığını görürsün. Yaşadığı sürece yoksula, yetime, yolda kalmışa yardım eden, […]
Kişi, bugün içinde bulunduğu parlak durumun sürüp gideceğini sanmamalı; çevresine tepeden bakmamalı; yarın kötü bir duruma düşebileceğini hatırdan çıkarmamalıdır. Kişi […]
Tehlikelere karşı önlem almış olan kişi, kendini ileride üzülmekten kurtarmış olur. İleride zarara uğrayıp üzülmek istemiyorsan, karşına çıkabilecek tehlikelere karşı […]
Bugün birisine iyilik yapan, yarın ondan iyilik; kötülük yapan da kötülük görür. Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün. Birine kötülük yapan […]
Şimdi iyi çalışırsanız geleceğiniz iyi, kötü çalışırsanız geleceğiniz kötü olur. Kişi, çalışma miktarına ve biçimine göre karşılık görür. Çok ve […]
Hayır dile eşine… İngilizce: Whatever you want, to your wife, per income.