Şahin küçük, et yer; deve büyük, ot yer.
Kişi, görünüşüne göre değil, yaradılış özelliğine ve yeteneğine göre iş yapar. İngilizce: The falcon is small, eats meat; Camel is […]
Kişi, görünüşüne göre değil, yaradılış özelliğine ve yeteneğine göre iş yapar. İngilizce: The falcon is small, eats meat; Camel is […]
Rüzgarlı havada kuytu yer seçilir. Yağmurlu havada iyi uyunur. Toplum içinde çekişme ve çatışma baş gösterince yapılacak en iyi iş, […]
Toplumun genel gidişine uyan kişi rahat eder. Akıntıya kürek çekmeye kalkan yorulur, başarısızlığa uğrar. Toplumun genel gidişatına, ilkelerine, değer yargılarına […]
Rüzgarın önüne düşmeyen yorulur. Toplumun genel gidişine uyan kişi rahat eder. Akıntıya kürek çekmeye kalkan yorulur, başarısızlığa uğrar. İngilizce: It’s […]
Gücünden büyük güce karşı koyan, kendini yıpratmaktan başka bir sonuç alamaz. İnsan kimle, ne ile mücadele edeceğini bilmelidir. Karşı koyacağı […]
Her durumu doğuran bir etken vardır. Meydana gelen her olayın, her durumun belli bir sebebi veya etkeni vardır. İngilizce: When […]
Herkesin zarar görmesine yol açacak işler yapan kimse, çok sert tepkilerle karşılaşır ve sonunda en büyük zarara kendisi uğrar. Kişi […]
Rüşvet alan kamu görevlisi; hak, adalet, insaf duygularından sıyrılır. Yetkisini rüşvet verenden yana, kötüye kullanır. İngilizce: When the bribe comes […]
Rüşvet, yaptırılmak istenilen bir işte kolaylık sağlanması için bir kimseye mal ve para olarak sağlanan çıkardır. Dinimiz olan İslâm rüşvet […]
Rençber’in ancak kırk yılda kazanabileceği parayı, tüccar kırk günde kazanır. İngilizce: Rençber in forty years, merchant forty days.
Gerçeği yalanla kapatmak mümkün değildir. Bu bakımdan kişi yalan söyleyerek işlerini uzun süre yürütemez. Söylediğinin yalan olduğu, asıl meselenin mahiyeti […]
Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı, bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır. O zaman yalan söyleyen, ya da ödevi […]
Gerçeği yalanla kapatmak mümkün değildir. Bu bakımdan kişi yalan söyleyerek işlerini uzun süre yürütemez. Söylediğinin yalan olduğu, asıl meselenin mahiyeti […]
Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı, bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır. O zaman yalan söyleyen, ya da ödevi […]
En değerli eşyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuşkusuz bereketli ay olur. İngilizce: Ramadan is a fertile month, but they said […]
En değerli eşyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuşkusuz bereketli ay olur. İngilizce: Ramadan is a fertile month, but ask for […]
İstenen şey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl, ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi yoktur. İngilizce: Whether the opponent dies or dies […]
Ağrısız baş mezarda gerek. Yaşayan her kişinin derdi vardır. Dertsiz kimse ararsanız ancak mezarda bulursunuz. Yani kişinin derdi ancak ölmesiyle […]
Bir şeyi yapmak için kuşkusuz bilgi, beceri ve araç oldukça önemlidir. Ancak bunlardan da önemlisi o işi yapma isteği, gücü […]
İngilizce: Flea is found in dogs, bits are found in stalwarts.