Maymunu fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış.
Duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa, çocuklarını tehlikeye atmaktan çekinmezler. İngilizce: They put the monkey in the oven, put the […]
Duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa, çocuklarını tehlikeye atmaktan çekinmezler. İngilizce: They put the monkey in the oven, put the […]
Duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa, çocuklarını tehlikeye atmaktan çekinmezler. İngilizce: They threw the monkey into the fire, put her […]
Kurnaz kimse, işlediği suçu başkasının, hele bön birinin üstüne yıkmasını bilir. İngilizce: The monkey ate the yogurt, rubbed the residue […]
Çok para kazanabilmek için, az da olsa, elde bir sermaye olması gerekir. Bir işin başarıyla yürütülebilmesi, bir işten verim alınabilmesi […]
Bir işin başarıyla yürütülebilmesi, bir işten verim alınabilmesi için uygun bir ortama, gerekli araç-gerece, az da olsa bir sermayeye ihtiyaç […]
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol vardır, o yolu tut. Kendini zarardan koruduğun gibi rahat da edersin. Yaptırabileceğin […]
Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]
Ekin için, martta yağmur yağması zararlı, nisanda çok yağması yararlıdır. İngilizce: Don’t let it rain in March, don’t let it […]
Mart ayının kurak, nisan ayının yağışlı olması, çiftçinin yüzünü güldürür. İngilizce: In March, the dissertation dries, the floods walk in […]
Çiftçi, işlerini zamanında yapmazsa ürün alamaz. Bu gibi kimseler üstesinden gelemedikleri çiftçiliği bırakmalıdırlar. İngilizce: If you don’t drive in March, […]
Mart ayı oldukça soğuk bir aydır. Bu ayda yağmurun yağması ürün için iyi değildir. Nisan ise havaların ısınmaya başladığı bir […]
Martta yağan yağmurla ekinler nisanda gelişir. Nisanda yağan yağmurla başaklar olgunlaşır, dolgunlaşır. Bu da çiftçiyi sevindirir. İngilizce: March rains, April […]
Mart kendini gösterince tavuklar yumurtlamaya başlar. İngilizce: March marched, the chicken laid eggs.
İngilizce: March dryness, April raincoat.