Yanlış iş yapmaya kararlı olanlar, bunun doğru olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. İngilizce: Why not sacrifice anchovies; There’s blood and life.
Yanlış iş yapmaya kararlı olanlar, bunun doğru olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. İngilizce: Anchovies are sacrifices? -There’s blood, there’s life.
Bir yerimiz acıdı mı bütün vücudumuz rahatsız olur; sanırız ki canımız oradadır. İngilizce: Man is in a painful place.
Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın. İngilizce: It’s better for a man to die without a name.
Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın. İngilizce: It’s preferable to die without a man’s name.
Malımız ve canımız bizim için ne değerde ise başkalarının mal ve canları da kendileri için o değerdedir. Öyleyse bizim malımıza […]
İnsan mal kazanacağım diye sağlığını, canını tehlikeye düşürmemelidir. Tam tersine, sağlığını korumak, canını kurtarmak için malını harcamaktan çekinmemelidir. Malı kazanan […]
İngilizce: The heart of the rich is possible, the poor will die.
Herhangi bir durumdan ötürü canı yanıp acı çekmiş olan kimse, aynı durumla bir daha karşılaşmamak için kendisinden beklenilenin üstünde bir […]
Güzel ve varlıklı bir yaşam sürmek isteyen kişi kendisine bu yaşamı sağlayacak olan varlıkları çok yakınında bulundurmalıdır. Güzel bir yaşayış […]
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapmayınız. Başkasının da sizinki gibi bir canı bulunduğunu düşününüz. İngilizce: They measured him.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapmayınız. Başkasının da sizinki gibi bir canı bulunduğunu düşününüz. İngilizce: He’s going to have to […]
İngilizce: He doesn’t say what hurts! What doesn’t he eat when he’s hungry!
İngilizce: It’s a painful donkey.