Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Tartılırsan denginle tartıl.

İngilizce: If you weigh it, weigh it with your equivalent.

Tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden.

Taşlı tarlanın tahılı daha güzel olur. Erkek kardeşi bulunan kız da hem sarkıntılıklara karşı korunmuş, hem de kardeşine hizmet ederek […]

Tarlayı koçan zapt etmez, saban zapt eder.

Elinizde tarlanın sadece tapusu bulunmakla malınız var sayılmaz. Onu ekip biçebiliyorsanız malınız var demektir. İngilizce: The cob doesn’t contain the […]

Tarlayı düz al, kadını kız al.

Tarla alacak kimse, düz yerden almalı, bayırdan, engebeli yerden almamalıdır. Evlenecek erkek de dul kadını değil, kızı yeğlemelidir. İngilizce: Take […]

Tarlaya saban, sürüye çoban.

Bir tarla iyi sürülür ve işlenirse istenen ürünü verir. Sabanın girmediği tarla kısa bir süre sonra yozlaşıp çoraklaşır, ekilemez olur. […]

Tarlanın taşlısı, kızın saçlısı, ineğin başlısı.

Tarlanın taşlısı, kızın uzun saçlısı, öküzün büyük başlısı daha çok beğenilir. İngilizce: The stone of the field, the girl’s hair, […]

Tarlanın taşlısı, kızın saçlısı, öküzün başlısı.

Tarlanın taşlısı, kızın uzun saçlısı, öküzün büyük başlısı daha çok beğenilir. İngilizce: The stone of the field, the girl’s hair, […]

Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.

Suya yakın yerdeki tarla değerlidir. Çünkü sulanması kolaydır. Eve yakın olan tarla daha değerlidir. Çünkü çapalama, gübreleme, ekme, ürünü koruma […]

Tarlada izi olmayanın harmanında yüzü olmaz.

Tarlasını sürmeyen, çapalamayan, gübrelemeyen ondan ürün bekleyemez. Emeksiz, çabasız verim düşünülemez. Tarlasını gerektiği gibi sürmeyen, işleyip çapalamayan, gübresini zamanında vermeyen, […]

Tarla çayırda, bağ bayırda

Tarla düz ve nemli yerde, bağ bayırda bulunursa daha verimli olur. İngilizce: Field in the meadow, vineyard on the slope

Tarhuncuya tarhun satılmaz.

Tereciye tere satılmaz. Bir işin ustasına o işi nasıl yapacağı öğretilmez. İngilizce: Tarhuncuya tarragon is not sold.

Tandır başında bağ dikmek kolaydır.

Önemli işler düş kurmakla gerçekleşmiş olmaz. Sorun, bu düşün gerçekleştirilmesidir. İngilizce: It is easy to sew a ligament at the […]

Tana kalan dona kalır.

Bugünkü işini yarına bırakma. İngilizce: The rest of the tana stays frozen.

Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır.

Kirli işler yaparak çıkar sağlayan kişi, buna elverişli olan durum sona erince sersemleşir, hiçbir iş yapamaz olur. Doğru olmayan yollara […]

Tan gelsin, hayrı beraber gelsin.

Sabah ola hayır ola. İngilizce: Let Tan come, and he’ll come together.

Tamah varken müflis acından ölmez.

Elinde avucunda bir şey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kişi, büyük kazanç hayaliyle geçinir. İngilizce: He doesn’t die of pain […]

Tamah olmasa müflis acından ölür.

Elinde avucunda bir şey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kişi, büyük kazanç hayaliyle geçinir. İngilizce: Without Tamah, he would die […]

Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar.

Onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokar. İngilizce: The unfortunate pilgrim is stinging a snake on a camel.

Tabak sevdiği deriyi yerden yere çarpar.

Kişi, eğitimine önem verdiği, ya da beğendiği kimseyi hırpalarcasına çalıştırır. İngilizce: The plate smashes the skin it loves from the […]

Tabak mısın, it bokuna muhtaçsın.

En değersiz nesnenin ya da hiç beğenilmeyen kişinin de işe yaradığı konu vardır. İngilizce: Are you a plate or a […]