Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Temiz iş altı ayda çıkar.

Doğru dürüst yapılması istenen iş, çarçabuk bitirilemez. Uzun zaman ister. İngilizce: Clean work comes out in six months.

Temel taşı temelde, köşe taşı köşede gerek.

Herkes özel durumuna ve uzmanlığına göre en yararlı olduğu alanda yer almalıdır. İngilizce: The cornerstone is basically the cornerstone.

Tembele kapını ört demişler, yel eser örter demiş.

Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler. İngilizce: They told the lazy to cover your door, and he said the wind […]

Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin.

İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen; çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan kimse, kendisinden bir konuda yardım istendiğinde, yardım edeceği yerde çözüm yolları gösterir […]

Tembele iş buyurursan sana akıl öğretir.

Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için, ya onun yapılmasına gereklik bulunmadığını söyler; ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen […]

Tembele dediler: Kapını ört. Dedi: Yel eser örter.

Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler. İngilizce: They said to the lazy: Cover your door. He said: Yel covers the […]

Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.

İyi bir sonuç elde etmek için bir yerde uzun süre çalışan, sabırla bekleyen kişi, katlandığı sıkıntıların mükafatını görür. Bir işin […]

Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.

Tehlikeyi daha önce kimse haber vermez de kötü sonuç meydana geldikten, iş işten geçtikten sonra herkes yanlış yapmışsın, şöyle bir […]

Teker kırılınca yol gösteren çok olur.

“İnsanlar her nedense her şey olup bittikten, işler bozulduktan, ortaya kötü bir sonuç çıktıktan sonra “niçin böyle yaptın, şöyle yapsaydın, […]

Tek kanatla kuş uçmaz.

Öyle işler vardır ki ancak bir yardımcı ile işbirliği yapılırsa başarılabilir. Yardımcısız yapılamaz. Kimi işler vardır ki, yardımcısız, araç-gereçsiz yapılamaz. […]

Tüy güzelliği hamamdan eve, huy güzelliği Urum’dan Şam’a.

Yüz ve vücut güzelliği geçici, huy güzelliği kalıcıdır. Yüzü güzel olanı, ancak çevresindekiler görür, beğenir. Erdemli kişiyi ise uzak ülke […]

Tevekküllünün gemisi batmaz.

Gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla titizlik göstermeyip sonucu Tanrı’nın dileğine bırakan kimse rahat eder. Zarar kaygısı çekmez. Tedbirini aldıktan […]

Tek elin nesi var, iki elin sesi var.

Bir elin sesi var… İngilizce: What’s wrong with one hand, the sound of both hands.

Tedariksiz abdest bozmaya oturan, domalı domalı taş arar.

Gereken hazırlıkları yapmadan bir işe girişen kişi, çok sıkıntılı durumlarla karşılaşır. İngilizce: Unsupplied aptes look for stuffed stuffed stones that […]

Tebdil-i mekanda ferahlık var.

İnsan yer değiştirince ferahlar. Bulunduğu yeri veya çevreyi kimi zaman değiştirmek, daha değişik yerleri görüp gezmek insanın sıkıntısını giderir; ona […]

Taze bardağın suyu soğuk olur.

Yaşayışına karışan yeni şeyler, yeni dostlar kişiye hoş görünür. İngilizce: The fresh glass’s water will be cold.

Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur.

Akıllı işçi, beceremeyeceği yönetim işine el atmaz. Bilir ki böyle bir davranışı, kendisinin de başkalarının da yıkımına yol açar. Kendini […]

Tavuğun sadakası bir yumurta.

Gücü büyük işler başarmaya yetmeyen ya da zengin olmayan kişilerden ancak küçük yardımlar beklenebilir. İngilizce: The chicken’s handout is an […]

Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar.

Buyruğu altındaki kişinin yaptığı işi kendi başarısıymış gibi gösterip övünenler vardır. İngilizce: The rabbit is kept by the hound, the […]

Tavşan dağda, suyu ateşte.

Durumları hiç değişmeyecekmiş gibi çalışmalarını sürdürenler, bilmelidirler ki güçlerini, canlarını her an yitirebilirler. İngilizce: Rabbit on the mountain, water on […]