Temiz iş altı ayda çıkar.
Doğru dürüst yapılması istenen iş, çarçabuk bitirilemez. Uzun zaman ister. İngilizce: Clean work comes out in six months.
Doğru dürüst yapılması istenen iş, çarçabuk bitirilemez. Uzun zaman ister. İngilizce: Clean work comes out in six months.
Herkes özel durumuna ve uzmanlığına göre en yararlı olduğu alanda yer almalıdır. İngilizce: The cornerstone is basically the cornerstone.
Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler. İngilizce: They told the lazy to cover your door, and he said the wind […]
İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen; çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan kimse, kendisinden bir konuda yardım istendiğinde, yardım edeceği yerde çözüm yolları gösterir […]
Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için, ya onun yapılmasına gereklik bulunmadığını söyler; ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen […]
Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler. İngilizce: They said to the lazy: Cover your door. He said: Yel covers the […]
İyi bir sonuç elde etmek için bir yerde uzun süre çalışan, sabırla bekleyen kişi, katlandığı sıkıntıların mükafatını görür. Bir işin […]
Tehlikeyi daha önce kimse haber vermez de kötü sonuç meydana geldikten, iş işten geçtikten sonra herkes yanlış yapmışsın, şöyle bir […]
“İnsanlar her nedense her şey olup bittikten, işler bozulduktan, ortaya kötü bir sonuç çıktıktan sonra “niçin böyle yaptın, şöyle yapsaydın, […]
Öyle işler vardır ki ancak bir yardımcı ile işbirliği yapılırsa başarılabilir. Yardımcısız yapılamaz. Kimi işler vardır ki, yardımcısız, araç-gereçsiz yapılamaz. […]
Yüz ve vücut güzelliği geçici, huy güzelliği kalıcıdır. Yüzü güzel olanı, ancak çevresindekiler görür, beğenir. Erdemli kişiyi ise uzak ülke […]
Gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla titizlik göstermeyip sonucu Tanrı’nın dileğine bırakan kimse rahat eder. Zarar kaygısı çekmez. Tedbirini aldıktan […]
Bir elin sesi var… İngilizce: What’s wrong with one hand, the sound of both hands.
Gereken hazırlıkları yapmadan bir işe girişen kişi, çok sıkıntılı durumlarla karşılaşır. İngilizce: Unsupplied aptes look for stuffed stuffed stones that […]
İnsan yer değiştirince ferahlar. Bulunduğu yeri veya çevreyi kimi zaman değiştirmek, daha değişik yerleri görüp gezmek insanın sıkıntısını giderir; ona […]
Yaşayışına karışan yeni şeyler, yeni dostlar kişiye hoş görünür. İngilizce: The fresh glass’s water will be cold.
Akıllı işçi, beceremeyeceği yönetim işine el atmaz. Bilir ki böyle bir davranışı, kendisinin de başkalarının da yıkımına yol açar. Kendini […]
Gücü büyük işler başarmaya yetmeyen ya da zengin olmayan kişilerden ancak küçük yardımlar beklenebilir. İngilizce: The chicken’s handout is an […]
Buyruğu altındaki kişinin yaptığı işi kendi başarısıymış gibi gösterip övünenler vardır. İngilizce: The rabbit is kept by the hound, the […]
Durumları hiç değişmeyecekmiş gibi çalışmalarını sürdürenler, bilmelidirler ki güçlerini, canlarını her an yitirebilirler. İngilizce: Rabbit on the mountain, water on […]