İş anlatıncaya kadar baş elden gider.
Kızışmış bir kavgada, ya da bir tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde meram anlatmaya fırsat kalmadan, olacak olur. İngilizce: He’ll […]
Kızışmış bir kavgada, ya da bir tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde meram anlatmaya fırsat kalmadan, olacak olur. İngilizce: He’ll […]
Kavga edenlerden biri aman dilerse artık çekişme kalmaz. İngilizce: The fight won’t last when you get on your job.
Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer: Kötü arkadaştan kötü, iyi arkadaştan iyi. İngilizce: Is it that gets […]
Çocuk gerek yaşı, gerek bilgi ve becerisi sebebiyle kimi işlerin altından kalkamaz. Çocuğa yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, belli bir sorumluluk gerektiren […]
Çocuk gerek yaşı, gerek bilgi ve becerisi sebebiyle kimi işlerin altından kalkamaz. Çocuğa yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, belli bir sorumluluk gerektiren […]
Her şeyden önce maddiyat gelir. Ne olursa olsun sonunda işi neticelendiren paradır. İngilizce: The exiting naltent is the one who […]
Doğru dürüst yapılması istenen iş, çarçabuk bitirilemez. Uzun zaman ister. İngilizce: Clean work comes out in six months.
İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen; çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan kimse, kendisinden bir konuda yardım istendiğinde, yardım edeceği yerde çözüm yolları gösterir […]
Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için, ya onun yapılmasına gereklik bulunmadığını söyler; ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen […]
Değerli nesneye bir yönüyle benzeyen şey, onun yerini tutmaz. Örneğin nalça da maden para gibi şık şık diye ses çıkarır, […]
Tembele iş buyur… İngilizce: If you want advice, ask the lazy to work.