İstenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş.
İngilizce: Unwanted ash, your stomach hurts or headaches.
İngilizce: Unwanted ash, your stomach hurts or headaches.
Kızışmış bir kavgada, ya da bir tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde meram anlatmaya fırsat kalmadan, olacak olur. İngilizce: He’ll […]
Yüce Allah, insanları geçimlerini sağlayabilecek bir güçle donatmıştır. Bu gücü kullanan insan, başkalarına muhtaç olmadan yaşayabilir. İnsan ancak kendi geçimini […]
Fikirleri, eğilimleri ve davranışları birbirinden farklı olan iki kişi belli bir konuda, bir iş üzerinde uyuşamazlar; görüş ayrılıkları yüzünden ortaya […]
İstenmeden, zorla yenen yemek insana nasıl dokunup zarar verirse (sindirim sistemini bozma, bulantı ve kusma yapma), zorla ve istenmeden yapılan […]
İsteksiz yenilen yemek, nasıl insana dokunursa, istenmeyerek yapılan iş de öylece kötü sonuç verir. İngilizce: Heartless lyeaten, your stomach hurts […]
Birçok kişinin katılmasıyla yapılan işin en büyük sorumlusu başkanlardır. Cezayı o çeker. İngilizce: The gavel eats the head pile.
Acı söz insanı dininden çıkarır. İngilizce: Sweet word boredom, bitter word head stake.
Elinden bir iş gelmez sandığımız kişi, kendisinden umulmayan önemli işler yapabilir. Küçük ve önemsiz görülen kişi ya da nesneler, çoğu […]
Ecel geldi cihana… İngilizce: Death has come, this cane, the headache is an excuse.
Çok yemek kişinin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden kararında yemek gerekir İngilizce: Too much, either your stomach hurts or […]
Mademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan. Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona […]
Yaşayan her insan dertten, çileden yakasını kurtarabilmiş değildir. Yaşadıkça da kurtaramayacaktır. Dolayısıyla dertsiz insan ancak mezarda bulunur. Bu demektir ki, […]
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan […]