Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Ürmesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.

Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]

Ürmesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir.

Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler hem kendilerinin, hem de başkalarının başına dert açarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, […]

Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir.

Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]

Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.

Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler […]

Ürkütme kurbağayı, yiğit edersin.

Genelde kimseye zararı olmayan ve kendi halinde olan insanlara zarar verilmemelidir. Ne kadar uysal da gözükseler korktuklarında aşırı tepki verebilir, […]

Ünü var, unu yok! Adı batasıca.

Sadece adı var, ama adına uygun iş görmez anlamında… İngilizce: He’s got fame, no flour! It’s called batter.

Üçlenmemiş eken, olmamış biçer.

Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi, olumlu sonuç alamaz. Her işin belirli bir yapılma biçimi ve ortamı vardır. […]

Üç kuruşluk eşeğin beş paralık sıpası olur.

Değersiz kişinin ya da nesnenin verimi de daha değersiz olur. İngilizce: A three-penny donkey would have a penniless pen.

Üç göç, bir yangın yerini tutar.

Bir yerden başka bir yere taşınırken kimi eşya kırılır, dökülür, kaybolur. Öyle ki üç kez taşınma sonunda bu eşya, yangın […]

Uzayan dal bizden olsun

Başarıya ulaşan; yakınlarımızdan, milletimizden olsun anlamında. İngilizce: Let the extended branch be from us

Uzaktan davulun sesi hoş gelir.

İngilizce: The sound of the drum from a distance is pleasant.

Uzak yerin salığını kervan getirir.

Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir. İngilizce: The caravan brings the far away place.

Uyuz çepişin kendi gittiğine yanmam, başında götürdüğü çilbirine yanarım

  İngilizce: I don’t burn the scabies going on their own, I burn to the freckle he took on his […]

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.

İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kişiyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda bulunmayınız. İngilizce: Don’t step on the sleeping snake’s tail.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basılmaz.

Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir. İngilizce: You don’t step on the […]

Uyur ardında uyanık çoktur

  İngilizce: There are many who are awake behind the sleeps

Uyku, uykunun mayasıdır.

Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. İnsanın uyudukça uyuyası gelir. İngilizce: Sleep is the yeast of […]

Uyku ölümün kardeşidir.

Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the brother […]

Uyku ölümün küçük kardeşidir.

Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the younger […]

Utanma pazar, mideyi bozar.

Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame on the market, it’s stomach-impaired.