Ürmesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]
Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler hem kendilerinin, hem de başkalarının başına dert açarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken […]
Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar. Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler […]
Genelde kimseye zararı olmayan ve kendi halinde olan insanlara zarar verilmemelidir. Ne kadar uysal da gözükseler korktuklarında aşırı tepki verebilir, […]
Sadece adı var, ama adına uygun iş görmez anlamında… İngilizce: He’s got fame, no flour! It’s called batter.
Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi, olumlu sonuç alamaz. Her işin belirli bir yapılma biçimi ve ortamı vardır. […]
Değersiz kişinin ya da nesnenin verimi de daha değersiz olur. İngilizce: A three-penny donkey would have a penniless pen.
Bir yerden başka bir yere taşınırken kimi eşya kırılır, dökülür, kaybolur. Öyle ki üç kez taşınma sonunda bu eşya, yangın […]
Başarıya ulaşan; yakınlarımızdan, milletimizden olsun anlamında. İngilizce: Let the extended branch be from us
İngilizce: The sound of the drum from a distance is pleasant.
Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir. İngilizce: The caravan brings the far away place.
İngilizce: I don’t burn the scabies going on their own, I burn to the freckle he took on his […]
İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kişiyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda bulunmayınız. İngilizce: Don’t step on the sleeping snake’s tail.
Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir. İngilizce: You don’t step on the […]
İngilizce: There are many who are awake behind the sleeps
Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. İnsanın uyudukça uyuyası gelir. İngilizce: Sleep is the yeast of […]
Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the brother […]
Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur. İngilizce: Sleep is the younger […]
Tanıdıklar arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozulur. İngilizce: Shame on the market, it’s stomach-impaired.