Fare, çıktığı deliği bilir.
Toplumun onaylamadığı işleri yapanlar, sıkıştıkları zaman nasıl hareket edeceklerini önceden hesaplarlar İngilizce: The mouse knows the hole it’s coming out […]
Toplumun onaylamadığı işleri yapanlar, sıkıştıkları zaman nasıl hareket edeceklerini önceden hesaplarlar İngilizce: The mouse knows the hole it’s coming out […]
Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe […]
Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe […]
İngilizce: The rat was on the mountain, and the mountain didn’t know.
Fala inanmak doğru değildir, aslı yoktur. Yine de insan güzel sözler duymaktan hoşlanır. Fal inanılacak şey değildir. Ancak kişi oyalanmak, […]
İngilizce: The bread of the poor is hope.
İngilizce: When he plays poor, the drum explodes.
İnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. […]
Kişinin içinde bulunduğu çevrenin ekonomik ve sosyal yapısı, ulaşılan sonuçların niteliğini etkiler İngilizce: The poor’s chicken lays eggs one by […]