Bu atasözü, mazlum birinin çektiği acının ve ettiği duanın mutlaka karşılığını bulacağı uyarısını yapar. Mazlumun ahı, yani çektiği zulüm karşısında ettiği dua, er veya geç mutlaka gerçekleşir. Bu durum, genellikle beklenmedik bir anda ve kişi farkında olmadan ortaya çıkar. Atasözü, insanların zulüm yapmamaları, haksızlık etmemeleri ve mazlumların hakkını yememeleri gerektiği konusunda bir uyarıdır.
Bu atasözü, adaletin er geç tecelli edeceği inancını yansıtır. Her ne kadar bazen adaletin yerini bulması uzun sürebilirse de, haksızlık yapanın mutlaka cezasını çekeceği düşüncesi, insanları iyi davranışlara teşvik eder.
Farklı dillerde atasözünün karşılıkları ve anlamları
Bu atasözünün tam karşılığı olmasa da, farklı kültürlerde adaletin er geç tecelli edeceği ve zulmün cezasız kalmayacağı düşüncesini ifade eden benzer atasözleri bulunmaktadır. İşte bazı örnekler:
Arapça: الظلم ظلمات (Az-ẓulmu zulumāt): Zulüm karanlıklardır. (Zulüm, karanlık bir yola götürür ve kötü sonuçlar doğurur.)
İngilizce: What goes around comes around. (Ne ekersen onu biçersin.)
Fransızca: On récolte ce que l’on sème. (Ektiğini biçersin.)
Almanca: Was man sät, das wird man ernten. (Ektiğini biçersin.)
İspanyolca: Todo lo que sube, baja. (Yukarı çıkan her şey aşağı iner.)
Bu atasözlerinin hepsi, yapılan iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığının mutlaka görüleceği, yani yaptığımız her eylemin bir karşılığı olacağı inancını ifade eder.
Ek Bilgiler:
Mazlum: Hakkı yenilen, zulme uğrayan kimse.
Ah: Zulüm gören kişinin ettiği dua.
Adalet: Haklı olanın hakkını verme, haksızlığa uğrayanın hakkını savunma.
Yorumlar