Kullanacağı şeyler kusurlu olursa en usta kimse bile onları uygun biçime sokamaz. Gelir gidere denk değilse durumu düzene koymaya çalışan […]
Başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unutarak kendi gücüne inanır. İngilizce: He said, “I have a dark shadow.”
Bilmediği işe girişen kişi, her şeyi karmakarışık duruma getirir. İngilizce: The butcher, who doesn’t know his job, is not a […]
Kişi pek çok özelliğini doğuşuyla birlikte getirir. Bunun yanı sıra, yedi yaşına kadar da çevresinden etkilenerek kimi davranışlar kazanır ve […]
Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu. İngilizce: I’m glad the day of the impossible […]
Güzelin giysi ile, süsle güzelleşmesi söz konusu değildir. Ne giyerse giysin ona yakışır. İngilizce: What a beauty doesn’t look like.
Güzelin giysi ile, süsle güzelleşmesi söz konusu değildir. Ne giyerse giysin ona yakışır. İngilizce: It’s not good for good.
İyi eğitim görmüş, iyi aile içinde yetişmiş kimseler, aldıkları terbiyenin gereğini yaparlar, beğenilirler. Böyle bir eğitim görmemiş ve iyi bir […]
Bir şeye karşı takınılacak sağlıklı tavır, onu görmeye ve anlamını kavramaya bağlıdır. Görmesini bilmeyen, yeterli bir kavrayışa da ulaşamaz. Dolayısıyla […]
Büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler. İngilizce: What rains from the sky so that it does not accept a place?
Büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler. İngilizce: What rained from the sky, and he did not accept the earth?
İngilizce: What does the shepherd eat so he can feed his dog
Yoksul ve her şeyi derme çatma olan kişide varlıklılara özgü şey bulunmaz. İngilizce: What does the gypsy tent look for?
İngilizce: Farming is like a donkey’s tail, it’s neither long nor shorter.
İnsan harcadığı çabanın, başkalarına gösterdiği tavrın karşılığını ileride görür. Bir işte ne kadar hazırlık yapmışsa o kadar verim alır. İnsan […]
Varlıklı olanlar, yoksulların ne büyük geçim sıkıntısı içinde bulunduklarını bilmezler. Para, mal gibi şeyleri elde etmiş; açlığını gidermiş ve bunlara […]
Bir işi yapmaya azmeden ve ona dört elle sarılan kişi her halde başarıya ulaşır. İngilizce: What gets rid of meram.
Rasgele yapılan plansız işte yöntem, kural aranmaz. İş, kendi kendine nasıl yürürse yürür. İngilizce: Zurnada can’t be peshrev, whatever comes […]
Tanrı, geniş bir yaşama ya da yetenek kısmet etmemişse kulun elinden ne gelir? Her şey Yüce Allah`ın takdiri iledir. Kimine […]
Tok açın halinden bilmez. İngilizce: He knows what he’s got.