“Et ne kadar arık olsa ekmek üstünde yaraşır” atasözü, her ne kadar bir şeyin eksikliği olsa da, onu tamamlayabilecek bir diğer şeyin bulunabileceğini ifade eder. Bu deyim, bir şeyin kendisiyle uyumlu olan başka bir şeyle bir araya geldiğinde, eksikliklerin giderilebileceğini ve bir bütünlük sağlanabileceğini vurgular.
Açıklama:
Bu deyimde, etin ekmekle bir araya geldiğinde tamamlanacağı ve birbirini tamamlayan bir ikili oluşturacağı ifade edilir. Et tek başına tüketilemeyecek kadar ağır ve doyurucu olabilirken, ekmek onun yanında yenildiğinde lezzetli bir yemek haline gelir. Bu deyim, bir şeyin kendi başına eksik veya yetersiz olabileceğini, ancak başka bir şeyle bir araya geldiğinde tamamlanabileceğini vurgular. Aynı şekilde, insan ilişkilerinde veya işbirliklerinde de, farklı yeteneklere veya özelliklere sahip insanların bir araya gelerek daha başarılı olabileceği düşünülür.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: Meat is fitting on bread, no matter how lean.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmeğe uyan bir kombinasyon olduğu ve ne kadar az yağlı olursa olsun uyumlu olduğu vurgulanır.
Fransızca: La viande convient au pain, quelle que soit sa maigreur.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmeğe uygun olduğu ve ne kadar zayıf olursa olsun uyum sağladığı vurgulanır.
İspanyolca: La carne es adecuada para el pan, por muy magra que sea.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmekle uyumlu olduğu ve ne kadar yağsız olursa olsun uygun olduğu vurgulanır.
Almanca: Fleisch gehört auf Brot, egal wie mager es ist.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmeğe ait olduğu ve ne kadar yağsız olursa olsun uyumlu olduğu vurgulanır.
İtalyanca: La carne si adatta al pane, per quanto magra sia.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmeğe uygun olduğu ve ne kadar yağsız olursa olsun uyumlu olduğu vurgulanır.
Arapça: اللحم يتناسب مع الخبز، بغض النظر عن رقته.
Açıklama: Bu atasözünde, etin ekmeğe uygun olduğu ve ne kadar yağsız olursa olsun uyumlu olduğunu vurgular.
Yorumlar