Bu atasözü, kişilerin öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılamaları ve kendi durumlarını düzeltmeleri gerektiğini anlatır. “Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok?” ifadesiyle, bir kişinin kendi ihtiyaçlarını gidermeden veya kendi durumunu düzeltmeden başkalarına yardım etmesinin mantıksız olduğu vurgulanır. Buğday ekmeğin yoksa, yani kendinin beslenme ihtiyacını karşılayamıyorsan, başkalarına nasıl yardım edebilirsin?
Atasözü, özveri ve kendini feda etme düşüncesine karşı bir eleştiridir. Kendi durumunu düzeltmeyen veya ihtiyaçlarını karşılamayan bir kişi, başkalarına yardım etmek için yetersiz kaynaklara sahip olacaktır. Bu nedenle, öncelikle kendi durumunu iyileştirip güçlenmek, daha sonra başkalarına yardım etmek için daha etkili bir yaklaşımdır.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “If you have no bread, how can you have wheat for your tongue?”
Türkçe açıklama: “Ekmek yoksa, dilin için buğdayın nasıl olabilir?”
Fransızca: “Si tu n’as pas de pain, comment peux-tu avoir du blé pour ta langue ?”
Türkçe açıklama: “Eğer ekmek yoksa, dilin için buğday nasıl olabilir?”
Almanca: “Wenn du kein Brot hast, wie kannst du Weizen für deine Zunge haben?”
Türkçe açıklama: “Eğer ekmek yoksa, dilin için buğday nasıl olabilir?”
İtalyanca: “Se non hai pane, come puoi avere grano per la tua lingua?”
Türkçe açıklama: “Eğer ekmek yoksa, dilin için buğday nasıl olabilir?”
İspanyolca: “Si no tienes pan, ¿cómo puedes tener trigo para tu lengua?”
Türkçe açıklama: “Eğer ekmek yoksa, dilin için buğday nasıl olabilir?”
Yorumlar