İşinin incelenmesi uzayıp giden kişi, olumlu ya da olumsuz olsun, bir an önce sonucu öğrenmek ister. Çünkü ona göre bir […]
Çevrendekiler, sende düzeltilmesi gereken bir durum bulunduğunu söylerlerse hemen yok deme. Söylenenin doğru olup olmadığına sen de dikkat et. İngilizce: […]
Yolunu, ne yapacağını bilen kimseye başkasının yardımı gerekmez. İngilizce: The tatar doesn’t need a guide.
Varlık, zenginlik, mal-mülk herkesi kendine çeker. Bunları kim elinde tutuyorsa, insanlar onun etrafında pervane olur, herkes ona yaklaşır, hizmet eder, […]
Varlık, kişiye yüksekten atma ve varlığını artırma gücü verir. Yokluk ise ancak sızlanmaya, yakınmaya yol açar. Para parayı çeker; varlıklı […]
Tok açın halinden bilmez. İngilizce: He knows what he’s got.
Varlıklı ailenin durumu, konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar vermeye elverişlidir. Yoksul ailenin evinde, sıkıntı ve dertten başka bir […]
Varlıklı ailenin durumu, konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar vermeye elverişlidir. Yoksul ailenin evinde, sıkıntı ve dertten başka bir […]
Sadece adı var, ama adına uygun iş görmez anlamında… İngilizce: He’s got fame, no flour! It’s called batter.
Bir iş yapılırken ölçüyü aşan harcama, o işle ilgisi olmayan bir yakınımıza yarar sağlamışsa üzüntü yaratmaz. İngilizce: There’s no harm […]