“Beyazın adı var, karanın tadı var.” atasözü, çoğunlukla bilinen ve bilinmeyen arasındaki çelişkiyi ve her ikisinin de kendi değerine sahip olduğunu ifade eder. “Beyazın adı var” kısmı, beyazın genellikle bilinen, anlaşılan ve kabul edilen bir şeyi temsil ettiği anlamına gelir. Yani, beyaz genellikle toplumda belirli bir itibar, değer veya tanıma sahiptir. Ancak, “karanın tadı var” ifadesi genellikle daha az bilinen, anlaşılan veya fark edilen şeylerin kendi değerine işaret eder. Karanlık veya bilinmeyen, belki de daha fazla keşif ve anlayış gerektiren kendi çekiciliğine ve değerine sahip olabilir.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “Every cloud has a silver lining.” (Her bulutun gümüş bir astarı vardır.)
Fransızca: “Après la pluie, le beau temps.” (Yağmurdan sonra güzel hava gelir.)
İspanyolca: “No hay mal que por bien no venga.” (Her kötülüğün bir hayrı vardır.)
Almanca: “Jeder Topf findet seinen Deckel.” (Her tencere bir kapağını bulur.)
İtalyanca: “Non tutto il male viene per nuocere.” (Her kötülük zarar vermek için gelmez.)
Portekizce: “Há males que vêm para bem.” (Bazı kötülükler iyilik için gelir.)
Rusça: “Нет худа без добра.” (Her kötülüğün bir hayrı vardır.)
Arapça: “خير في كل شيء” (Her şeyde bir hayır vardır.)
Japonca: “困難はチャンスである。” (Zorluk bir fırsattır.)
Çince: “塞翁失马，焉知非福。” (Yaşlı adamın atı kayboldu, kim bilir belki bir hayırdır.)
Her dildeki ifade, her durumun, görünenden daha derin bir değeri veya anlamı olabileceğini vurgular. Buna göre, belirli bir durumun veya deneyimin, başlangıçta düşünülenden daha farklı bir değer veya öneme sahip olabileceği düşünülebilir.
Yorumlar