“El yarası geçer, dil yarası geçmez” atasözü, bir kişinin bedensel yaralarının zamanla iyileşebileceği, ancak sözlü olarak verilen zararların çok daha kalıcı ve uzun süreli olabileceği anlamına gelir.
El yarası, fiziksel bir yaralanmadır ve zamanla iyileşebilir. Ancak, dil yarası, birinin sözlü olarak başkasına verdiği zarar ve incitmedir. Bu zararlar, kişinin zihninde uzun süre kalabilir ve bazen geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.
Bu atasözü, insanların sözleri ile dikkatli olmaları gerektiğini vurgular. Sözler, birinin duygularını yaralayabilir ve diğer kişinin hayatında uzun süreli etkilere neden olabilir. Bu nedenle, insanlar, söyleyecekleri sözleri dikkatli bir şekilde seçmeli ve başkalarının duygularına özen göstermelidir.
Ayrıca, bu atasözü, bedensel yaraların iyileşmesi için zaman gerektiğini, ancak sözlü yaraların iyileşmesi için daha fazla emek ve çaba gerektiğini vurgular. Dolayısıyla, bir kişinin sözlü olarak verdiği zararların önüne geçmek, daha kolaydır ve diğer kişinin hayatında uzun süreli bir etki bırakmaktan kaçınmak için önemlidir.
Sonuç olarak, bu atasözü, insanların sözlerinin gücünü vurgulayarak, diğer kişilere zarar vermeden önce düşünmeleri gerektiğini hatırlatır ve bedensel yaralanmaların sözlü yaralanmalardan daha kolay iyileştiğini belirtir.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: Time heals all wounds, except for those made by words. (Zaman tüm yaraları iyileştirir, ancak sözlerle yapılanları iyileştirmez.)
Bu atasözü, fiziksel yaraların zamanla iyileşebileceğini ancak sözlerle yapılan yaraların daha uzun süreli etkileri olabileceğini vurgular.
İspanyolca: Las heridas del corazón no sanan con el tiempo. (Kalp yaraları zamanla iyileşmez.)
Bu atasözü, sözlü yaralanmaların insanların duygusal durumlarını etkileyebileceğini ve bu nedenle iyileşmenin daha uzun sürebileceğini vurgular.
Fransızca: Les paroles blessent plus que les coups. (Sözler darbelerden daha fazla yaralar.)
Bu atasözü, sözlü yaralanmaların insanların duygusal sağlıklarını daha fazla etkileyebileceğini ve bu nedenle iyileşmenin daha zor olabileceğini vurgular.
Almanca: Ein Handschlag heilt alle Wunden, nur nicht die der Zunge. (Bir el sıkışması tüm yaraları iyileştirir, ancak dil yaralarını iyileştirmez.)
Bu atasözü, fiziksel yaraların zamanla iyileşebileceğini, ancak sözlü yaralanmaların daha uzun süreli etkileri olabileceğini vurgular.
İtalyanca: Le parole non hanno volto, ma possono far male come un pugno. (Sözler yüzleri yok ama bir yumruk kadar acı verebilirler.)
Bu atasözü, sözlü yaralanmaların insanların duygusal sağlıklarını etkileyebileceğini ve bu nedenle fiziksel yaralanmalardan daha uzun sürebileceğini vurgular.
Rusça: Раны на теле заживают со временем, а слова остаются в сердце навсегда. (Vücuttaki yaralar zamanla iyileşir, ancak sözler kalpte sonsuza kadar kalır.)
Bu atasözü, sözlü yaralanmaların insanların duygusal sağlıklarını daha fazla etkileyebileceğini ve bu nedenle iyileşmenin daha zor olabileceğini vurgular.
Arapça: الجرح في الجسد يلتئم، ولكن الجرح في القلب لا يندمل. (Vücuttaki yaralar iyileşir, ancak kalpteki yaralar asla iyileşmez.)
Yorumlar