“Yemeyenin malını yerler, demine hu çekerler” atasözü, bir kişinin kendine ait bir şeyi kullanmadığı veya kullanamadığı durumlarda başkalarının bunu alabileceğini veya kullanabileceğini ifade eder. Ayrıca bu atasözü, birinin sahip olduğu şeyleri korumak veya savunmak yerine boşvermişliği sonucu onları kaybetmesi hakkında da uyarıcı bir anlam taşır.
Atasözünün “Üstüne bir bardak su içerler” şeklinde devamı ise, kişilerin yaptıkları hataların sonucunda yaşadıkları olumsuzlukların yanı sıra alay edilmesi, küçük düşürülmesi veya başkalarının bu durumdan yararlanması anlamını taşır.
Bu atasözü genellikle, bir kişinin maddi veya manevi varlıklarına gerektiği özeni göstermemesi veya yeterli değeri vermeyerek onları kaybetmesi durumunda kullanılır. Bu durumda başkaları, kişinin bu kaybından yararlanarak onun yerine o varlıklara sahip olabilirler.
Örneğin, bir kişi işine yeterli özeni göstermeyerek işini kaybedebilir. Bu durumda, diğer insanlar bu iş fırsatını kullanabilirler. Benzer şekilde, bir kişi evine, arabasına veya diğer maddi varlıklarına yeterli özen göstermezse, başkaları bu varlıklara sahip olabilirler.
Atasözünün “Üstüne bir bardak su içerler” bölümü ise, bir kişinin zor durumunda alay edilmesi veya küçük düşürülmesi anlamını taşır. Bu, bir kişinin başkaları tarafından aşağılanması veya rezil edilmesi sonucu yaşadığı ek zorlukları ifade eder.
Özetle, “Yemeyenin malını yerler, demine hu çekerler. Üstüne bir bardak su içerler” atasözü, bir kişinin yeterli özeni göstermeden varlıklarını kaybetmesi durumunda başkalarının bunları alabileceğini ve ayrıca kişinin zor durumunda alay edilebileceğini ifade eder.
atasözünün diğer dillerdeki kullanımlarını ve açıklamaları:
İngilizce: “A sleeping fox catches no poultry.” (Uyuyan tilki hiçbir tavuk yakalayamaz.)
Bu atasözü, harekete geçmeyen veya iş yapmayan insanların başarısızlığa mahkum olduğunu ifade eder.
Almanca: “Wer nicht arbeitet, soll auch nicht essen.” (Çalışmayan yemek yememeli.)
Bu atasözü, tembel insanların hayatlarında başarılı olamayacaklarını belirtir.
İspanyolca: “El que no trabaja, no come.” (Çalışmayan yemek yemez.)
Bu atasözü, insanların çalışmadan başarılı olamayacaklarını anlatır.
Fransızca: “Qui ne travaille pas, ne mange pas.” (Çalışmayan yemek yemez.)
Bu atasözü, insanların çalışmadan ödül alamayacaklarını vurgular.
İtalyanca: “Chi non lavora, non mangia.” (Çalışmayan yemek yemez.)
Bu atasözü, çalışmadan bir şey elde etmenin mümkün olmayacağını söyler.
Rusça: “Без труда́́ не вы́́ловишь и ры́́бку из пруда́́.” (Göletten balık avlamadan çalışmadan elde edemezsin.)
Bu atasözü, çalışmadan başarıya ulaşmanın imkansız olduğunu ifade eder.
Arapça: “لا تحلم بالرزق وأنت نائم على فراش الكسل.” (Tembellik yatağında uyurken rızık hayal etme.)
Bu atasözü, insanların tembellik yaparak başarılı olamayacaklarını söyler.
Çince: “不劳无获.” (Çalışmadan ödül yoktur.)
Bu atasözü, çalışmadan başarılı olmanın mümkün olmadığını belirtir.
Japonca: “食わぬは人の道.” (Yemeyenin malını başkası食う.)
Bu atasözü, tembel insanların başkalarının çalışması sonucu elde edilen şeyleri tüketebileceğini belirtir.
Korece: “게으른 사람은 살아서도 가난하다.” (Tembel insanlar bile yoksulluk içinde yaşarlar.)
Bu atasözü, çalışmadan başarılı olmanın mümkün olmadığını ve tembelliğin başarısızlığa yol açacağını söyler.
Yorumlar