Yavuz it, ününü kendi artırır
“Yavuz it, ününü kendi artırır” Türkçe bir atasözüdür ve genellikle insanların kendi ünlerini artırmak için başkalarına saldırmaları yerine, çalışarak ve […]
“Yavuz it, ününü kendi artırır” Türkçe bir atasözüdür ve genellikle insanların kendi ünlerini artırmak için başkalarına saldırmaları yerine, çalışarak ve […]
“Herkes kendi ölüsü için ağlar” atasözü, insanların en çok kendi yakınlarına ve kendi hayatlarına odaklandığını ifade eder. Bu atasözü, özellikle […]
“Herkes kendi aklını beğenir” atasözü, insanların düşünceleri ve fikirleri hakkında kendilerini en doğru gördükleri ve savundukları anlamına gelir. Yani insanlar, […]
“Herkes gübresini kendi tarlasına kor” atasözü, insanların kendi hayatlarından ve sorumluluklarından sorumlu olması gerektiğini vurgulayan bir atasözüdür. Bu atasözü, herhangi […]
“Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını beğenmiş” atasözü, insanların çevrelerindeki fikir ve düşüncelere açık olduklarını ancak yine de kendi […]
“Herkes kendi ayıbını görmez” atasözü, insanların kendi hatalarını fark etmek yerine, genellikle başkalarının hatalarını kolayca görebildikleri gerçeğine işaret eder. Bu […]
“Herkes kendi ayıbını bilmez” atasözü, birçok kültürde farklı şekillerde kullanılan, ancak genellikle bir kişinin kendi kusurlarını kabul etmek yerine başkalarının […]
“Her insan kendi çukurunu doldurur” atasözü, bir kimsenin yaptıklarının sonuçlarını kendisinin yaşayacağına işaret etmektedir. Bu atasözü, insanların kendi kaderlerini yaratma […]
“Atasözleri”, insanların hayat deneyimlerinden gelen bilgileri özlü ve anlamlı bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olan söz öbekleridir. “Herkes kendi çukurunu […]
Herkes kendi davranışlarından sorumludur. Herkes kendi hatasının cezasını kendi çeker. Hiç kimse başkasının yaptığı bir hatadan ötürü hesap vermez. Herkes […]
Kimse kimsenin çukurunu dolduramaz. Herkes (her insan) kendi çukurunu doldurur. İngilizce: Every man fills his own pit.
Herkes ancak kendi çevresinde bir değer taşır, kuvvet bulur ve sözünü geçirebilir. Çünkü asıl yeri orasıdır, bağlıları çevresindedir, orada güvence […]
Verdiği öğüde kendi uymayan kimseler için kullanılan bir söz. İngilizce: He gives his talcum to the public, swallows his own.
Değme sarhoşa… İngilizce: Don’t touch the drunk, let him fall apart.
Başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unutarak kendi gücüne inanır. İngilizce: He walked in the shadow of the dog […]
Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş. İngilizce: The bride brings the carpet, serer sits on his own.
Çocuk gerek yaşı, gerek bilgi ve becerisi sebebiyle kimi işlerin altından kalkamaz. Çocuğa yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, belli bir sorumluluk gerektiren […]
İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine gelince çoğu kez savsaklarlar, ya da yapmaya zaman ve fırsat bulamazlar. İngilizce: The tailor can’t […]
Bir kimse uzmanlığını kullanarak başkalarına yararlı olur da bu uzmanlığı kendi yararına kullanmaya fırsat bulamaz. İngilizce: The tailor can’t sew […]
İngilizce: I don’t burn the scabies going on their own, I burn to the freckle he took on his […]