Harman dövmek keçinin işi değil.
Hemen her işin bir yapılma biçimi ve ustası vardır. Ağır, önemi büyük işleri öyle herkes yapamaz. Hele bu işler acemi […]
Hemen her işin bir yapılma biçimi ve ustası vardır. Ağır, önemi büyük işleri öyle herkes yapamaz. Hele bu işler acemi […]
Kabahat öldürende… İngilizce: It’s not the one who kills, it’s the one who dies.
Kişi doğduğu yerde kazanç sağlayamazsa, kazanç sağlayabileceği bir yere göçer; orayı yurt edinir. Doğduğu yerden çok burasını benimser. İngilizce: Man’s […]
İnsan doğduğu andan itibaren sosyal bir hayatın içine girer. Dolayısıyla herkes gibi o da yaşamak için çabalamaya başlar. Ne var […]
Varlıklılar yoksullara, güçlüler güçsüzlere yardım eder; tersi düşünülemez. İngilizce: It rains from the sky to the earth, not from the […]
Konuk, ev sahibinin kendisini çok şeylerle ağırlamasını bekleyebilir. Ama ev sahibi ona ancak evinde bulunanı ikram eder. Bir yere konuk […]
Hiçbir kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalmaz. Bir süre sonra bu işe başkası getirilir, kendisi ayrılır. Hiçbir kimse, […]
Görünüşte birbirine benzeyen öyle şeyler vardır ki nitelikleri birbirinden çok ayrıdır. Dış görünüşleri bakımından kimi nesne ve varlıklar birbirlerinin aynı […]
İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi işlerini yük saymaz. Her ne kadar külfetmiş gibi görünüyorlarsa da, aslında yaptığı işler kişinin […]
Kimi zaman kabahat ölendedir. Çünkü sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini adam öldürecek kadar sinirlendirmiş, kışkırtmıştır. İngilizce: The misdemeanor isn’t for the killer, […]
İnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. […]