Hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir.
Ağır bir hastaya bakmak o denli güçtür ki, kimi zaman hasta olmak bundan daha kolay görünür. İngilizce: He’d rather be […]
Ağır bir hastaya bakmak o denli güçtür ki, kimi zaman hasta olmak bundan daha kolay görünür. İngilizce: He’d rather be […]
Yatan ölmez, eceli yeten ölür. İngilizce: The patient will die, not the one who lies.
İngilizce: If the patient survives, he’ll go against the physician.
İnsan hasta olup ağrılar, sızılar içinde kıvrandıktan sonra hasta olmadığı zamanki durumunun değerini gereği gibi anlar. İngilizce: He doesn’t know […]
Kişi, kendisi için bir özveride bulunan kimseye karşı, sırası gelince daha büyük özveride bulunur. İngilizce: Be sick for me, i’ll […]
Önem vermemde, öncelik değişebilir anlamında İngilizce: I don’t get sick, I get sick, I get sick!
Görgüsüz kişiye haber anlatmak çok güçtür. İngilizce: The mountain man makes the right man sick!