Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

Gün doğmadan neler doğar.

Yüce Allah`tan başka kimse yarının ne getireceğini bilemez. Yarın birçok değişikliklere gebedir. Beklenmedik bir sırada umut verici durumlarla da karşılaşma […]

Gün bugün.

İşe yarayan gün, içinde bulunduğun gündür. Onu değerlendirmeye bak. Bugün ne yapabilirsen kazancın odur. Bugün kim iş başında, kim itibarda […]

Gülü seven dikenine katlanır.

Seven kişi, sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden başına gelecek sıkıntılara ses çıkarmadan katlanır. Bilir ki, sevdiğini elde etmek için […]

Gülme komşuna, gelir başına.

Birinin başına gelen kötü bir durum, gün olur senin de başına gelir. Başına gelen felâkete başkalarının gülmesi seni nasıl incitirse, […]

Gül dikensiz olmaz.

İnsan, sevdiği kimse ve sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır. Krş. Dikensiz gül olmaz. İngilizce: No roses without thorns.

Gücük, ya iti soluturum, ya devenin kuyruğuna çıkarım demiş.

Şubat ayında kimileyin bunaltıcı sıcak olur, kimileyin diz boyu kar. İngilizce: He said, “I’m going to breathe the mutt or […]

Gurkun cücüğü güzün sayılır.

Bir girişimden elde edilen verimin gerçek değeri, bu verimin karşılaşacağı tehlikeler bittikten sonra belli olur. (Gurk: Kuluçka tavuğu, cücük: Piliç) […]

Gözün ile görmediğini söyleme.

İngilizce: Don’t tell me you didn’t see it with your eye.

Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulamaz.

Gözü bir türlü doymayan, sürekli çıkarını düşünen, onun peşinde koşan ve bu uğurda her türlü işe kalkışan kimse, yakasını tehlikelerden […]

Gözsüzden gözlü, dilsizden dilli; deliden deli, deliden deli.

Kişideki beden sakatlıkları çocuklarına geçmez. Ama delilik soya çeker. İngilizce: Blindeye, tongue-tongued; Crazy crazy, crazy.

Gözsüzden gözlü doğar, dilsizden dilli doğar, ille deli soy kovar.

Kişideki beden sakatlıkları çocuklarına geçmez. Ama delilik soya çeker. İngilizce: He’s born with eyes, he’s born linguistic, he’s a mad […]

Gözlüye gizli yoktur.

Görmesini bilen kişiden hiçbir şey gizlenemez. İngilizce: There’s no hidden one for the eyes.

Göze yasak olmaz.

Ortada duran şeye herkes bakar. Hiçbir kimseye buna bakmaz denilemez. İngilizce: No eye-seising.

Gözden uzak olan gönülden de uzak olur.

Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır. Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz. Dolayısıyla […]

Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.

Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır. Çünkü insan, sevdiği kimseyle sıkça görüşüp sevgisini ve muhabbetini tazeleme imkânı bulamaz. Dolayısıyla […]

Göz var, izan var.

Bir şeyin iyi ya da kötü olduğu dikkat edilerek, güzelce yoklanarak anlaşılır. Bunlar yapılmadan alınan nesne kötü ise bu, incelenmeden […]

Göz terazi; el mizan.

Ağırlık, ya da hacim için her vakit terazi, ölçü kullanmak gerekmez. Elle tartıp ağırlığı, gözle bakıp hacmi kestirebiliriz. İngilizce: Eye […]

Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile.

  İngilizce: It is the eye that the back of the mountain is the mind that it will be able […]

Göz mizan; el terazi.

İngilizce: We’re going to have to take care of it. hand scales.

Göz görür, gönül çeker.

Kişi ancak ilgi duyduğu konulara karşı gözlemde bulunur Kişi, görmediği şeyi istemez; görüp beğendiği şeye karşı istek duyar. İngilizce: He […]