İnsan eşek olunca semer vuran çok olur.
Kişi anlayışsız, budala olursa, çevresi bu durumunu sömürür: Kendisiyle alay edenler, ondan çıkar sağlayanlar çok olur. İngilizce: When you’re a […]
Kişi anlayışsız, budala olursa, çevresi bu durumunu sömürür: Kendisiyle alay edenler, ondan çıkar sağlayanlar çok olur. İngilizce: When you’re a […]
İnsan doğduğu andan itibaren sosyal bir hayatın içine girer. Dolayısıyla herkes gibi o da yaşamak için çabalamaya başlar. Ne var […]
Toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi, insanlar da küme küme ve tek tek birbirlerinden ayrı nitelikler taşırlar. İngilizce: […]
İnsan ne denli bilgili olursa olsun bilmedikleri bildiklerinden binlerce kez çoktur. İngilizce: If one takes what you don’t know under […]
Hiçbir insan hatasız değildir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Dolayısıyla şaşırıp yanlışlık yapması da kaçınılmazdır. Bu bakımdan dalgınlıkla, şaşkınlıkla yapılan hatalara […]
Hiçbir insan hatasız değildir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Dolayısıyla şaşırıp yanlışlık yapması da kaçınılmazdır. Bu bakımdan dalgınlıkla, şaşkınlıkla yapılan hatalara […]
Birçok hastalıklar insana ayağını üşütmesinden, ata da tırnağı yoluyla gelir. İngilizce: You get a horse from the feet, the horse […]
Bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar. İngilizce: Human value knows human value.
Bakmakla yükümlü olduğu kimselerin hizmeti bir aileyi zaten çok yorar. Buna, bakmakla yükümlü olmadığı kimsenin hizmeti eklenmemelidir. Yani hiçbir kimse, […]
Bakmakla yükümlü olduğu kimselerin hizmeti bir aileyi zaten çok yorar. Buna, bakmakla yükümlü olmadığı kimsenin hizmeti eklenmemelidir. Yani hiçbir kimse, […]
Mahkeme, davalının inkarı ile açılır; inkarı ile kapanır. İngilizce: Denial is the court’s lock.
Yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur. İngilizce: It takes a cone like an ox, who doesn’t give […]
Bir kişiden ya da hayvandan bol verim bekleyen onu iyi beslemeli, doyurmalıdır. Tanrı insana çalışıp kazanarak yaşayabilmesi için güç vermiştir, […]
Çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir. İngilizce: The cow’s yellow, the ground.
İncir ağacı yaşlanarak babadan evlada, zeytin ağacı da ondan çok yaşlanarak dededen toruna kalırsa daha verimli olur. İngilizce: Fig sororori, […]
Dost sandığı birtakım kimseler, çıkarları söz konusu olduğunda sana kolaylıkla kötülük edebilirler. Üstelik bunu, senin onlara duyduğun güvenden yararlanarak yaparlar. […]
Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer, kah kalkar. İngilizce: Get up, world.
Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer, kah kalkar. İngilizce: Get out of the world.
Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu. İngilizce: I’m glad the day of the impossible […]
Baştakinin küçük bir suç işlemesi, onun buyruğu altındakilerin büyük suç işlemelerine yol açar. İngilizce: If the imam farts, the congregation […]