Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

İnsan eşek olunca semer vuran çok olur.

Kişi anlayışsız, budala olursa, çevresi bu durumunu sömürür: Kendisiyle alay edenler, ondan çıkar sağlayanlar çok olur. İngilizce: When you’re a […]

İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde.

İnsan doğduğu andan itibaren sosyal bir hayatın içine girer. Dolayısıyla herkes gibi o da yaşamak için çabalamaya başlar. Ne var […]

İnsan çeşit çeşit, yer damar damar.

Toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi, insanlar da küme küme ve tek tek birbirlerinden ayrı nitelikler taşırlar. İngilizce: […]

İnsan bilmediğini ayağının altına alsa başı göğe erer.

İnsan ne denli bilgili olursa olsun bilmedikleri bildiklerinden binlerce kez çoktur. İngilizce: If one takes what you don’t know under […]

İnsan beşer, bazen şaşar.

Hiçbir insan hatasız değildir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Dolayısıyla şaşırıp yanlışlık yapması da kaçınılmazdır. Bu bakımdan dalgınlıkla, şaşkınlıkla yapılan hatalara […]

İnsan beşer, kuldur şaşar.

Hiçbir insan hatasız değildir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Dolayısıyla şaşırıp yanlışlık yapması da kaçınılmazdır. Bu bakımdan dalgınlıkla, şaşkınlıkla yapılan hatalara […]

İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar.

Birçok hastalıklar insana ayağını üşütmesinden, ata da tırnağı yoluyla gelir. İngilizce: You get a horse from the feet, the horse […]

İnsan kıymetini insan bilir.

Bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar. İngilizce: Human value knows human value.

İnsan yükü ağırdır.

Bakmakla yükümlü olduğu kimselerin hizmeti bir aileyi zaten çok yorar. Buna, bakmakla yükümlü olmadığı kimsenin hizmeti eklenmemelidir. Yani hiçbir kimse, […]

İnsan eti ağırdır.

Bakmakla yükümlü olduğu kimselerin hizmeti bir aileyi zaten çok yorar. Buna, bakmakla yükümlü olmadığı kimsenin hizmeti eklenmemelidir. Yani hiçbir kimse, […]

İnkar mahkemenin kilidi.

Mahkeme, davalının inkarı ile açılır; inkarı ile kapanır. İngilizce: Denial is the court’s lock.

İnek gibi süt vermeyen, öküz gibi kutan sürer.

Yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur. İngilizce: It takes a cone like an ox, who doesn’t give […]

İnek ağzından sağılır.

Bir kişiden ya da hayvandan bol verim bekleyen onu iyi beslemeli, doyurmalıdır. Tanrı insana çalışıp kazanarak yaşayabilmesi için güç vermiştir, […]

İneğin sarısı, toprağın karası.

Çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir. İngilizce: The cow’s yellow, the ground.

İncir babadan, zeytin dededen.

İncir ağacı yaşlanarak babadan evlada, zeytin ağacı da ondan çok yaşlanarak dededen toruna kalırsa daha verimli olur. İngilizce: Fig sororori, […]

İnanma dostuna, saman doldurur postuna.

Dost sandığı birtakım kimseler, çıkarları söz konusu olduğunda sana kolaylıkla kötülük edebilirler. Üstelik bunu, senin onlara duyduğun güvenden yararlanarak yaparlar. […]

İn kalk dünyası.

Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer, kah kalkar. İngilizce: Get up, world.

İn çık dünyası.

Dünyada hiç kimse değişmeyen bir durum sağlayamaz. Kah düşer, kah kalkar. İngilizce: Get out of the world.

İmece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu.

Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu. İngilizce: I’m glad the day of the impossible […]

İmam osurursa cemaat sıçar.

Baştakinin küçük bir suç işlemesi, onun buyruğu altındakilerin büyük suç işlemelerine yol açar. İngilizce: If the imam farts, the congregation […]