Taş taş üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.
Dağ dağ üstüne olur… İngilizce: Stone is on stone, the house is not on the house.
Dağ dağ üstüne olur… İngilizce: Stone is on stone, the house is not on the house.
Konuk, ne denli gerçekleşebileceğini düşünmeden ev sahibinin kendisine çok şeyler ikram edeceğini umar. Ama bakar ki sofrada umdukları yok. İngilizce: […]
Misafir, gittiği yere başka bir misafirin gelmesini istemez. İster ki bütün ağırlamalar yalnız kendisi için olsun. Ev sahibi ise her […]
Misafir, gittiği yere başka bir misafirin gelmesini istemez. İster ki bütün ağırlamalar yalnız kendisi için olsun. Ev sahibi ise her […]
Konuk; yemek, gezmek, eğlenmek, yatmak vb. konularda ev sahibinin çizdiği programa uymak zorundadır. İngilizce: The guest is the host’s lamb.
Konuk; yemek, gezmek, eğlenmek, yatmak vb. konularda ev sahibinin çizdiği programa uymak zorundadır. İngilizce: The guest is the host’s tied […]
Misafiri ağırlamak ev sahibine düşer. Ama şaşkın misafir bunun tersini yapar. Başkasının görev ve yetkilerini üzerine alan böyle ahmaklar başka […]
Bir toplantıda, kimi kişilerin fısıltı ile konuşmaları, güvensizlik havası yaratır; toplantının dağılmasına yol açar. İngilizce: Whisper house washes.