Atasozu.org

"bir" ile ilgili atasözü sonuçları

Hayvanı yardan düşüren bir tutam ottur.

Bk. “Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.” İngilizce: It’s a pinch of weed that’s killing the animal.

Hatır alma bir elma.

Bir kimseye karşı sevgimizi göstermek için sunduğumuz armağanın değeri pahalı olmasında değil, duygumuzu taşımasındadır. İngilizce: Don’t remember, an apple.

Halıda nakış bir gerek.

Bir toplulukta, bir uğraşı alanında ayrık niteliği bulunan bir öğe hoş karşılanır. Buna benzer başka bir öğe iyi karşılanmaz. İngilizce: […]

Suyu getiren de bir, testiyi kıran da.

Zamanımızda, görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmemektedir. İngilizce: It’s the one that brings the water, and it’s […]

Söz biliyorsan söyle, inansınlar; bilmiyorsan söyleme, seni bir adam sansınlar.

İnsan, bildiği konu üzerinde konuşmalı; bilmediği konuda ağız açmamalıdır. İngilizce: If you know the word, tell them to believe. Don’t […]

Söyleme dostuna, o da söyler dostuna. Bir gün olur kül basarlar postuna.

İngilizce: Don’t tell your friend, he’ll tell your friend. One day, they’ll ash.

Soğuk; kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri demiş.

Bir kat deri giysi, kat kat yün giysiden daha çok sıcak tutar. İngilizce: It’s cold; forty layers felt, I passed […]

Sitte-i Sevir, her saati bir devir.

Sitte (Arapça) altı, Sevr (Arapça) boğa demektir. Sitte-i Sevr Boğa Burcunun altı günü, anlamını taşıyor ki güneşin Boğa Burcuna girdiği […]

Sermayen bir yumurta ise taşa çal.

Güvendiğin şey, işe yaramayacak kadar küçük ve önemsiz ise onu kullanmaktan vazgeç; sonuçtan umudunu kes. Sermaye, bir işin kurulup yürütülmesi […]

Senden çıkmış bir kaza, kime gidersin imdada.

Yaramaz çocuk, senin yaptığın bir kaza sayılır. Bunun çaresine bakmak için kimden imdat isteyebilirsin? Kendi eyleminden doğan bütün olumsuzluklar böyledir. […]

Senden çıkmış bir kada, kime gidersin imdada.

Yaramaz çocuk, senin yaptığın bir kaza sayılır. Bunun çaresine bakmak için kimden imdat isteyebilirsin? Kendi eyleminden doğan bütün olumsuzluklar böyledir. […]

Sen bir garip Çingenesin, telli zurna nene gerek.

Yoksul olan ya da toplumda seçkin bir yeri bulunmayan kişi, durumunun kaldıramayacağı işe kalkışmamalıdır. İngilizce: You’re a weird Gypsy, you […]

Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi.

Sorumlulukları olmakla birlikte her eve bir kadın gerektir. Bir evde ara sıra kullanılacak şeyden -insanı rahatsız da etse- bir parça […]

Sana vereyim bir öğüt: Ununu elinle öğüt.

Kişi, işini başkasına inanmamalı, kendisi yapmamalıdır. Kişi, kendi işini kendisi yapmalıdır. İşini başkasına bırakmazsa içi rahat eder, sıkıntıya düşmez. Hem […]

Sana vereyim bir öğüt: Kendin ununu kendin öğüt.

Kişi, kendi işini kendisi yapmalıdır. İşini başkasına bırakmazsa içi rahat eder, sıkıntıya düşmez. Hem işi kolay yürür, hem de istediği […]

İtin gönlüne kalsa günde bir leş yer.

Tamahkar kişi doymak bilmez. Gözü hep daha çok kazançtadır. İngilizce: If it’s up to you, it’s a scavengers a day.

İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü.

Birinden bir şey isteyen biraz utanır ama isteği yerine getirmeyen daha çok utanması gerekir. Darda kalanın, ihtiyacı olanın, bir şeyi […]

İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.

  İngilizce: It’s a shame to ask, it’s a shame not to give.

İki tımar bir yem yerine geçer.

Atı sık sık tımar etmek, yemle beslemek kadar önemlidir. İngilizce: Two grooms take place in a bait.

İki ölç, bir biç.

Hangi iş olursa olsun, bir işe kalkışmadan önce işin ayrıntıları iyice düşünülmeli; boyutları gözden geçirilmeli; nasıl başlanıp nasıl gelişeceği ve […]