“Eceli gelen it cami duvarına işer” atasözü, ölümün kaçınılmazlığına ve hayatın sonlu olduğuna işaret eder. Atasözü, herhangi bir canlının ömrünün sonuna gelip görevini yerine getiremediği durumlarda, mecburen kendisine en yakın yere veya herhangi bir yere işemesi gerektiğini ima eder. Cami duvarı burada bir simge olarak kullanılır, çünkü cami toplumun önemli bir yapı taşıdır ve halkın ibadet ettiği yerdir. Atasözü, özellikle hayatın sona erdiği ve insanın kendisine en yakın yere ihtiyaç duyduğu zamanlarda geçerlidir. İnsanın ölümü, onun hayatında geride kalanlara ve topluma yansıyan izlerinin bir sonucudur. Bu nedenle, bir insanın hayatta kalmak için son çaresi olan işemek bile onun varlığının bir kanıtıdır ve ardında bıraktığı etkilerle hatırlanır.
Atasözü, birçok farklı kültürde ve dilde kullanılır ve farklı şekillerde ifade edilir. Örneğin:
İngilizce: “When the hour arrives, the man appears.” – Eceli gelince adam ortaya çıkar.
Fransızca: “Chacun est l’artisan de son propre sort.” – Herkes kendi kaderinin ustanıdır.
Almanca: “Wenn es dem Esel zu wohl wird, geht er aufs Eis tanzen.” – Eşeğin kendisine iyi gelirse, buzda dans eder.
İspanyolca: “A caballo regalado no se le mira el diente.” – Hediye atın dişine bakılmaz.
İtalyanca: “Alla festa del villano non ci sono buoi grassi.” – Köylünün bayramında şişman öküz yoktur.
Arapça: “إذا جاء الأجل يغلق القفص.” – Ecel gelince kafes kapanır.
Farsça: “قضاوت مرگ بیچشم داور است.” – Ölüm yargıcın gözü olmadan hüküm verir.
Rusça: “Смерть курит в обществе курильщиков.” – Ölüm sigara içenlerin topluluğunda sigara içer.
Yorumlar