Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz.
Kabahat samur kürk olsa… İngilizce: If it was a satmur fur, no one would take it on.
Kabahat samur kürk olsa… İngilizce: If it was a satmur fur, no one would take it on.
Kabahat öldürende… İngilizce: It’s not the one who kills, it’s the one who dies.
İngilizce: If it was a bride, there would be no gisstep.
Akarsu çukurunu kendi kazar. İngilizce: He’ll find the water bed.
Durmadan akan suya uyuyor denilebilir de sesi çıkmayan, kıpırdamayan düşmana uyuyor denilemez. O, fırsat beklemektedir. Kimi akar sular vardır ki […]
Bir kişi, ya da şey, hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar; yok olur. Bir kişi amaç edindiği […]
Su, büyüklerden önce küçüklere verilmelidir. Çocuklar istedikleri kadar su içebilirler. Ancak çocukların sofradaki her şeyi yemelerine ve dilediklerinden, diledikleri gibi […]
Su, büyüklerden önce küçüklere verilmelidir. Çocuklar istedikleri kadar su içebilirler. Ancak çocukların sofradaki her şeyi yemelerine ve dilediklerinden, diledikleri gibi […]
Su içen kimseye dokunulmamalıdır; düşman olsa bile. İngilizce: Water doesn’t even touch snakes.
Ele geçmeyen güzel bir şeyin yerine, ister istemez ona benzeyen başka bir şey kullanılır. Ama aranan şey ele geçince, benzerinin […]
Bir zorunluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluk ortadan kalkınca gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir. […]
Kimi iş, konu, olay ya da durumlar pek çok tartışma, çekişme ve mücadeleden sonra aydınlığa kavuşur. Hemen herkes niyetini açığa […]
Bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir. İngilizce: It is […]
Bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir. İngilizce: The water’s […]