Herkesin bin derdi var, değirmencininki su.
Herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır. Bir kişinin derdi ötekininkine benzemez. İngilizce: Everybody’s got a thousand problems, the […]
Herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır. Bir kişinin derdi ötekininkine benzemez. İngilizce: Everybody’s got a thousand problems, the […]
Herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır. Bir kişinin derdi ötekininkine benzemez. İngilizce: Every head has a thousand problems, […]
Çarpıcı bir özelliği bulunan kişi ya da nesnenin, ne denli uğraşılırsa uğraşılsın, niteliği değiştirilemez. İngilizce: Put the water in Havana, […]
Akarsu çukurunu kendi kazar. İngilizce: He’ll find the water bed.
“Su uyur, düşman uyumaz” atasözü, tehlike ve düşmanlık durumlarında dikkatli ve uyanık olunması gerektiğini anlatır. Buradaki “su” ifadesi, görünmeyen, sakin, […]
“Su testisi su yolunda kırılır” atasözü, insanların kendi doğal özellikleri, karakterleri veya kaderleri doğrultusunda bir şeyler yaşayacaklarına işaret eder. Buradaki […]
Su, büyüklerden önce küçüklere verilmelidir. Çocuklar istedikleri kadar su içebilirler. Ancak çocukların sofradaki her şeyi yemelerine ve dilediklerinden, diledikleri gibi […]
Su, büyüklerden önce küçüklere verilmelidir. Çocuklar istedikleri kadar su içebilirler. Ancak çocukların sofradaki her şeyi yemelerine ve dilediklerinden, diledikleri gibi […]
Su içen kimseye dokunulmamalıdır; düşman olsa bile. İngilizce: Water doesn’t even touch snakes.
Ele geçmeyen güzel bir şeyin yerine, ister istemez ona benzeyen başka bir şey kullanılır. Ama aranan şey ele geçince, benzerinin […]
Bir zorunluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluk ortadan kalkınca gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir. […]
Kimi iş, konu, olay ya da durumlar pek çok tartışma, çekişme ve mücadeleden sonra aydınlığa kavuşur. Hemen herkes niyetini açığa […]
Bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir. İngilizce: It is […]
Bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir. İngilizce: The water’s […]
Daha önce bize yararı dokunmuş olan güzel bir durum, bugün bulunmasa bile yarın yine ortaya çıkar. İngilizce: It flows again […]
Daha önce bize yararı dokunmuş olan güzel bir durum, bugün bulunmasa bile yarın yine ortaya çıkar. İngilizce: It flows where […]
İngilizce: When the water flows, it won’t settle down.
İnsan eline geçen fırsatları değerlendirmeli, karşısına çıkan imkânlardan yararlanmasını bilmeli, mümkün olduğunca mal-mülk edinmeli, geleceğini güvence altına almalıdır. Çünkü her […]
Kişi, fırsattan yararlanmalı; geliri bol olduğu zaman ilerisi için para biriktirmeye, mal mülk edinmeye bakmalıdır. İngilizce: Fill out the test […]
Kişi, fırsattan yararlanmalı; geliri bol olduğu zaman ilerisi için para biriktirmeye, mal mülk edinmeye bakmalıdır. İngilizce: Fills his cube as […]