Sev beni, seveyim seni.
Sevgi karşılıklı olur. Sen beni seversen ben de seni severim. İngilizce: Love me, i love you.
Sevgi karşılıklı olur. Sen beni seversen ben de seni severim. İngilizce: Love me, i love you.
Güvendiğin şey, işe yaramayacak kadar küçük ve önemsiz ise onu kullanmaktan vazgeç; sonuçtan umudunu kes. Sermaye, bir işin kurulup yürütülmesi […]
Dik başlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler. Bu davranışları hayatlarına bile mal olabilir. İngilizce: Serkeş ox takes the last breath in […]
Dik başlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler. Bu davranışları hayatlarına bile mal olabilir. İngilizce: Serkeş takes ox-gasp at the butcher’s shop.
Güçsüz kişiye en küçük sarsıntı yıkım nedeni olur. İngilizce: The sparrow is a bar beanie.
Yapmayı düşündüğü işin tehlikelerini göze alamayan kimse o işe girişmemelidir. Tehlikeleri gözünde büyüterek işe girişmekte çekingen davranan kimse, amacına ulaşamaz. […]
Deveci ile konuşan kapısını büyük açar. İngilizce: The voice of the one who speaks with the sparrow comes from the […]
Dünya bir, işi bir, Kavanoz dipli dünya, İn kalk dünyası. İngilizce: The world that’s going to make the serasker a […]
İngilizce: My stomach in the basket, my back in the trunk.
Çünkü o çok para koyup geniş iş yapmak ister; buna senin gücün yetmez. Zarar ederseniz o dayanabilir, sen dayanamazsın. İş […]
Yaramaz çocuk, senin yaptığın bir kaza sayılır. Bunun çaresine bakmak için kimden imdat isteyebilirsin? Kendi eyleminden doğan bütün olumsuzluklar böyledir. […]
Yaramaz çocuk, senin yaptığın bir kaza sayılır. Bunun çaresine bakmak için kimden imdat isteyebilirsin? Kendi eyleminden doğan bütün olumsuzluklar böyledir. […]
İngilizce: If you love your son, he loves your son.
Hiç kimse kendisini başkasının buyruğu altında görmek istemez. Kendisine hükmetmek isteyen kimseye karşı duygusu şudur: Sen kendini nasıl yüksek ve […]
Bir kimse, başka bir kimse ile olan ilişkisini keserse, o da bu kişi ile ilişkisini sürdürmek istemez. İngilizce: It’s you, […]
Kazanacağım malı benden sonra kime bırakacağım diye çalışmaktan vazgeçme. Düşmana kalacağını da bilsen kazanç yolunu bırakma. İngilizce: You win and […]
İnsan, yapacağı işi gözünde büyütmemeli, yenmeye azmederek çalışmaya koyulmalıdır. Bir işi başarmada azim ve cesaret çok önemlidir. Eğer girişeceğin işi […]
Çalışırsan malın verimli, kazancın bol olur. Böyle böle zengin olursun. Mal-mülk edinmenin, para kazanmanın yolu çalışmaktır. İnsan ne kadar çok […]
Kazanırsan dost kazan… İngilizce: You win friendly; the enemy exits the head of the stove.
Herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saymazsa ortadaki işi kim yapar? İngilizce: Grandpa, who’s going to groom this […]