Atasozu.org

"hakkındaki atasözleri" ile ilgili atasözü sonuçları

İt yal yediği kapıyı bekler.

Vefalı kişi, iyilik gördüğü kimseyi ya da kurumu savunur. İngilizce: Push just waits for the door where he eats.

İt ürür, kervan yürür.

Gerçekleşmesi doğal olan işlere, durumlara karşı çıkılsa da engellenemez. Bu bakımdan kötü niyetli kimselerin sözlerine ve davranışlarına aldırış etmeden, doğru […]

İt utansa don giyer.

İngilizce: If it’s embarrassed, it wears frost.

İt ulur, birbirini bulur.

Aşağılık kimse bir konu üzerinde sesini yükseltince aynı amacı güdenler o ses etrafında toplanır, kendisiyle birleşirler. İngilizce: It’ll be howl, […]

İt sürü akça kazan.

Ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayıp değildir. İngilizce: It’s a bunch of maple wins.

İt sürü para kazan.

Ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayıp değildir. İngilizce: Make a lot of money.

İt kışı geçirir ama gel derisinden sor.

Bir desteği bulunmayan kişi, (özellikle paraca) çektiği sıkıntıları zamanla atlatır ama bu arada çektiklerini ancak kendisi bilir. İngilizce: It’ll be […]

İt kağnının gölgesine yatmış, ne koyu gölgem var demiş.

Başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unutarak kendi gücüne inanır. İngilizce: He said, “I have a dark shadow.”

İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış.

Başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unutarak kendi gücüne inanır. İngilizce: He walked in the shadow of the dog […]

İt itin kuyruğunu bırakmaz.

İşleri, güçleri kötülük yapmak olanlar birbirlerinden ayrılmazlar. İngilizce: The mutt won’t leave its tail.

İt itin kuyruğuna basmaz.

Hilebaz, ahlâksız, başkalarına kötülük etmeyi kural hâline getiren insanlar birbirlerini gayet iyi tanırlar. Bu yüzden birbirlerini anlayışla karşılar, birbirlerine rahatsızlık […]

İt itin ayağına basmaz.

Hilebaz, ahlâksız, başkalarına kötülük etmeyi kural hâline getiren insanlar birbirlerini gayet iyi tanırlar. Bu yüzden birbirlerini anlayışla karşılar, birbirlerine rahatsızlık […]

İt iti suvatta bulur.

Aşağılık kişiler birbirlerini kendi gibilerinin toplandığı yerde bulurlar. İngilizce: It’ll find the mutt in the suvatta.

İt iti ısırmaz.

İngilizce: It doesn’t bite.

İt ite, it de kuyruğuna buyurur.

Tembel kişi kendisinin yapması gereken işi, tembel olan birine buyurur. O da buyruğu altındaki birine. İngilizce: It’s mutite, it’s on […]

İt ite buyurur, it de kuyruğuna.

Tembel kişi kendisinin yapması gereken işi, tembel olan birine buyurur. O da buyruğu altındaki birine. İngilizce: It’s a push, it’s […]

İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü.

Birinden bir şey isteyen biraz utanır ama isteği yerine getirmeyen daha çok utanması gerekir. Darda kalanın, ihtiyacı olanın, bir şeyi […]

İstenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş.

  İngilizce: Unwanted ash, your stomach hurts or headaches.

İstemem diyenden korkmalı.

Bir şeyi istemem diyen, fırsat bulunca, bakarsınız ki aşırı istekli olandan daha çok o şeyi istiyormuş. İngilizce: He should be […]

İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.

  İngilizce: It’s a shame to ask, it’s a shame not to give.