Atasozu.org

"atasozu" ile ilgili atasözü sonuçları

Hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir.

Ağır bir hastaya bakmak o denli güçtür ki, kimi zaman hasta olmak bundan daha kolay görünür. İngilizce: He’d rather be […]

Hastaya döşek sorulmaz.

Bir kişiye, onsuz yapamayacağı belli olan bir şeyin gerek olup olmadığı sorulmaz. İngilizce: The patient is not asked about a […]

Hastaya yatak sorulmaz.

Bir kişiye, onsuz yapamayacağı belli olan bir şeyin gerek olup olmadığı sorulmaz. İngilizce: The patient is not asked about a […]

Hastalık sağlık insan için.

Sağlıklı bir insan organizmasında birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyolojik görevlerin aksaması, dolayısıyla sağlığın bozulması son derece tabiîdir. Bu sebeple, hasta […]

Hastalık sağlık bizim için.

Sağlıklı bir insan organizmasında birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyolojik görevlerin aksaması, dolayısıyla sağlığın bozulması son derece tabiîdir. Bu sebeple, hasta […]

Hastalık kantarla girer, miskalle çıkar.

Hastalık, birden ve çok zorlu gelir. Ama yavaş yavaş iyileşir. İngilizce: The disease enters the wing, it comes out of […]

Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.

Yatan ölmez, eceli yeten ölür. İngilizce: The patient will die, not the one who lies.

Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir.

İngilizce: If the patient survives, he’ll go against the physician.

Hasta olmayan, sağlığın kadrini bilmez.

İnsan hasta olup ağrılar, sızılar içinde kıvrandıktan sonra hasta olmadığı zamanki durumunun değerini gereği gibi anlar. İngilizce: He doesn’t know […]

Hasta ol benim için, öleyim senin için.

Kişi, kendisi için bir özveride bulunan kimseye karşı, sırası gelince daha büyük özveride bulunur. İngilizce: Be sick for me, i’ll […]

Harmanı yakarım diyen, orağa yetişmemiş.

Başkasına kötülük yapmayı tasarlayan kişi, kötülüğünü yapmaya fırsat bulmadan cezasını görür. İngilizce: He didn’t catch up there, saying he’d burn […]

Harmanda tırpan yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz.

Bir haylazlığından dolayı dövülen çocuk, uzun süre bunu hatırlar da haylazlık yapmaktan çekinir. Uygunsuz bir davranışından dolayı cezalandırılan kimseler de […]

Haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar.

Sütü bozuk kişi, iki kimsenin arasını açar, anlaşmalarına engel olur. Soylu kişi arabuluculuk yapar, anlaşmalarına yardım eder. İngilizce: Haramzade breaks […]

Haramdan şifa olmaz.

Yüce Yaratıcının yasak ettiği yollardan, emeksiz ve haksız olarak bir şeye el atıp sahip olmak haramdır. Bu çeşit kazanç insana […]

Haramın temeli olmaz.

Yüce Yaratıcının yasak ettiği yollardan, emeksiz ve haksız olarak bir şeye el atıp sahip olmak haramdır. Bu çeşit kazanç insana […]

Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza.

Buyurucu durumunda olanların yaptığı yanlışlık hoş görülür; buyruk altındakilerin yaptığı yanlışlık suç sayılır. İngilizce: If the lady breaks it, it’s […]

Hangi gün vardır akşam olmadık.

Sona ermeyen hiçbir iyi durum, yıldızı sönmeyen hiçbir ünlü yoktur. İngilizce: What day are we not in the evening.

Hamsin, zemheriden kemsin.

Kırk günlük zemheri (erbain) kışın en sert dönemi sayılır. Ama onu izleyen elli gün (hamsin) daha da zorlu geçer. İngilizce: […]

Hamsi niçin kurban olmasın; kanı da var, canı da.

Yanlış iş yapmaya kararlı olanlar, bunun doğru olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. İngilizce: Why not sacrifice anchovies; There’s blood and life.

Hamsi kurban olur mu? -Kanı da var, canı da.

Yanlış iş yapmaya kararlı olanlar, bunun doğru olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. İngilizce: Anchovies are sacrifices? -There’s blood, there’s life.